10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/9997 Karar No: 2017/7194 Karar Tarihi: 24.10.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/9997 Esas 2017/7194 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/9997 E. , 2017/7194 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava dışı prim borçlusu olan anonim şirkette yönetim kurulu üyesi olduğundan bahisle gönderilen ödeme emirlerinin iptali için açılan işbu davada, ödeme emirlerinin 2008/9,10,11 dönemlerine ait olduğu ve davacının söz konusu dönemlerde yönetim kurulu üyesi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanaklarından olan, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmüne yer verilmiştir. Dava dosyası incelendiğinde ise, davacının 07.09.2007 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği ve bu durumun noter kanalıyla tasdik edildiği anlaşılmış olup, prim borçlarının tahakkuk tarihleri de dikkate alındığında, artık davacının bu borçlardan sorumlu olmayacağı belirgindir. Diğer taraftan, istifa kararının ticaret sicil gazetesinde ilan edilmemesi nedeniyle, kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediği göz önünde bulundurularak aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerekmektedir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, hükmü temyiz eden davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.