15. Ceza Dairesi 2015/7570 E. , 2018/5171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı beraat, sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK 158/1-k, 35/2, 62, 52 ve 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik suçundan, sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri, katılan vekili tarafından, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmü ise, sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Katılan ... vekilinin sunduğu 27/03/2013 havale tarihli süre tutum dilekçesinin sonuç kısmında açıkça “... sanıklar hakkında verilen beraat kararlarını temyiz ettikleri ...” belirtilerek, temyiz süresinin korunmasını talep ettikleri, dolayısıyla sınırlı şekilde temyiz talebinde bulunulduğu, ancak gerekçeli kararın tebliğinden sonra mahkeme sunduğu 12/08/2013 havale tarihli açıklamalı temyiz dilekçesinde ise bu kez nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükmü de temyiz ettiğini belirtmiş ise de, daha sonra verilen ek temyiz dilekçesi niteliğindeki dilekçelerde ilk başta sınırlandırılan temyiz kapsamının genişletilemeyeceği değerlendirilmekle katılan vekilinin temyiz talebinin sanıklar hakkında verilen resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin olduğu değerlendirilerek ve ayrıca hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık ...’in, alkollü bir şekilde, sevk ve idaresindeki plakalı araç ile 04/08/2009 tarihinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası yaptığı, kaldırıldığı devlet hastanesinde alkollü olduğu şeklinde doktor tarafından adli rapor tutulduğu, suça konu araca ilişkin sigorta işlemlerini yapan sanık ... ile sanık ...’in, bu rapor nedeni ile pert olan araç için sigorta şirketinden kasko bedelini alamayacaklarını bildiklerinden, sanık ...’in kaza anında alkolsüz olduğuna ilişkin sahte adli rapor düzenledikleri ve bu raporu savcılıktan dosya fotokopisi alındığı sırada aslı gibidir şeklinde onaylattıkları, daha sonra bu sahte fotokopi şeklinde adli rapor ve diğer belgeler ile sigorta şirketine başvurdukları, ancak sigorta şirketinin yapmış olduğu araştırmada hastanede tutulan adli raporun farklı olması, sanık ...’in alkollü olması nedeni ile ehliyetinin polis tarafından geçiçi olarak iptal edildiğine ilişkin kayıtlar nedeni ile herhangi bir ödeme yapmadığı, sanıkların bu surette teşebbüs halinde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda,
Sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, yapılan sahtecilikte aldatma kabiliyetinin bulunmasının zorunlu olduğu, aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının da belge aslı üzerinde hakim tarafından yapılacak bir incelemeyle belirleneceği, söz konusu belge aslının ele geçirilememesi nedeniyle fotokopiden ibaret olan belgenin hukuki sonuç doğurmayacağının anlaşılması karşısında, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dolandırıcılık suçu yönünden, mahkeme tarafından TCK’nın 158/1-k maddesi gereğince belirlenen 2 yıl hapis cezası üzerinden TCK’nın 35/2. maddesi gereğince ¼ oranında ve TCK’nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması neticesinde, sonuç hapis cezasının 1 yıl 3 ay olarak hesap edilmesi gerekirken, hesap hatası yapılmak suretiyle sonuç hapis cezasının 5 ay olarak eksik tayini hususu aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış olup, ayrıca adli para cezası hesabında herhangi bir hesap hatası olmadığı, ancak hükmün 4. bendinde gün adli para cezasının “2” yerine “1” şeklinde yazılması, sonuç adli para cezasının doğru hesaplanmış olması nedeni ile mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafinin suçun yasal unsurlarının gerçekleşmediğine katılan vekilinin suçun sübut bulduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 09/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.