10. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/183 Karar No: 2017/7179 Karar Tarihi: 24.10.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/183 Esas 2017/7179 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2017/183 E. , 2017/7179 K.
"İçtihat Metni"
Dava, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle davalıya yersiz ödenen aylıkların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar Tetkik Hakimi ... tarafından okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. .., ... ve ... isimli şahısların davacı hakkında iddiayı doğrulayan beyanda bulundukları ve araştırma sonucunda birlikte yaşama olgusunun varlığına ilişkin kanaate varılmış olduğu anlaşılmıştır. 5510 sayılı Kanunun, Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi başlığını taşıyan 59. maddesinde, "Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür. Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir." düzenlemesine yer verilmiştir. ./..
Mahkemece 16.06.2017 tarihli bozma ilamına uyulmuş ancak bozma ilamında belirtilen fiilen birlikte yaşama olgusunun varlığının ve yokluğunun tespitine ilişkin hususlar tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemece yapılan kanaate varılması bakımından yetersiz araştırma sonucu elde edilen deliller,hazırlanan rapordaki imzalı ifadeler, duruşmada dinlenen ...’in davalının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığına dair duyumlarının olduğuna ilişkin beyanları, ...’ın tutanaktaki ifadesini tekrarlayan ve doğrulayan istikrarlı beyanları karşısında, dava konusu döneme ait davalı ve boşandığı eşinin medula sistemi kayıtlarında görülen adresleri ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmadan, ve banka kayıtlarında yer alan adres bilgilerine tarihleri de sorulmak suretiyle ulaşılmadan, davalının boşandığı eşinin babasına ait eve taşındığı iddiasının doğruluğu kolluk ve zabıta marifetiyle araştırılmadan ve tüm bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.