16. Hukuk Dairesi 2016/3356 E. , 2016/6064 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 148 ada 1 parsel sayılı 233,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, "04.10.2001 yılından beri Burhanettin oğlu ..."ın fiili kullanımındadır" şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 148 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacının kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, çekişmeli taşınmazı 2001 yılında önceki kullanıcısından satın aldığı ve o tarihten beri kendi kullanımında olduğu iddiası ile dava açarak, kullanıcı olduğunun beyanlar hanesine şerhini istemiştir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi, “6831 sayılı Yasa"nın 20.06.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanun"un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye dayanılarak açılacak davaların kabul edilebilmesi için, malik Hazineye karşı davacı tarafın taşınmazda fiili kullanımının olduğunun kanıtlaması zorunludur. Somut olayda; mahkemece, mahallinde yapılan keşif anında taşınmazın kullanım durumuna ilişkin beyan alınmamış, yalnızca duruşmada dinlenen ve taşınmazın bulunduğu mahali bilmeyen tanık anlatımına değer verilerek karar verilmiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca varılabilmesi için, yerel bilirkişiler ve HMK"nın 31. maddesi uyarınca Hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında taraflara gerektiğinde yeni tanık bildirme hakkının hatırlatılması suretiyle tarafların bildireceği tanıklar ile fen ve zirai bilirkişi hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın tespit tarihi itibari ile kime ait olduğu ve kim tarafından ne şekilde kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile ilgili taşınmazın fotoğraflarını da içerir bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, tespit tarihinden önceki döneme ilişkin uydu fotoğrafları ile çekişmeli taşınmazın görünümünün ne olduğu, niteliği ve kullanım durumu belirlenmeli, fen bilirkişisine keşfi denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.