18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/37602 Karar No: 2017/9895 Karar Tarihi: 28.09.2017
Hakaret - kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/37602 Esas 2017/9895 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2015/37602 E. , 2017/9895 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A) Sanık ... hakkında hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının niteliğine göre, karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirildiği, Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, B) Sanık ...’un hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemlerine ilişkin kurulan hükümlere yönelik temyize gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ; Sanığa yükletilen hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş, katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, “TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın” karardan çıkarılmak suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/09/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.