20. Hukuk Dairesi 2015/9968 E. , 2016/10878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi ve davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 24.09.2010 tarihli dilekçeyle, tapuda kendi adına kayıtlı ... köyü 110 ada 2 ve 108 ada 17 sayılı parsellerin orman ile ilgisi olmadığı halde, davalı yönetimin istemiyle tapu kaydının beyanlar hanesine orman ile ilgisi olduğu yönünde şerh konulduğu, kanuna aykırı olarak konulan bu şerhin silinmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli ... köyü 110 ada 2 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan ve davalı yönetimce konulan şerhlerin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmün davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, dairemizin 10/04/2012 tarih ve 2011/17094- 2012/5494 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “ ... köyünde genel arazi kadastrosu 193 yılında yapılıp 29.04.1994 ilâ 30.05.1994 tarihleri arasında ilan edilmiş, 108 ada 17 parsel sayılı 4535,23 m2 ve 110 ada 2 parsel sayılı 1225,99 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle.... mirasçıları... ve arkadaşları adına tespiti kesinleşerek tapuya kayıt edilmiştir. 27.08.2010 gün ve ... yevmiye ile parsellerin kısmen orman sınırları içinde kaldığına ilişkin şerh yazılmıştır.
Kesinleşmiş orman kadastrosu ve 2/B madde tutanak ve haritaları ile eski tarihli memleket haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi raporu ile çekişmeli parselin bulunduğu yere ilişkin 1, 2 ve 3 nolu orman sınır noktalarının orman kadasto haritasındaki yerinin, orman kadastro tutanağında tarif edildiği şekilde olmadığı, tutanaklar ile haritanın uyuşmadığı, tutanaktaki tarifine göre çekişmeli parsellerin orman sınır hattı dışında olduğu, taşınmazların memleket haritalarında orman sayılmayan yer olarak nitelendirildiğinin bildirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de,
Devlet ormanlarının mülkiyetinin Hazineye; kullanımının, korunmasının ve yönetiminin ise Orman Genel Müdürlüğüne ait olduğu, parsellerin tapu kayıtlarında yer alan orman şerhinin, taşınmazın aynına ilişkin olduğu, bu şerhlerin kaldırılması için açılacak davada Orman Yönetimi ile birlikte kuru mülkiyete sahip Hazinenin de davalı sıfatının bulunduğu gözetilerek, davanın Hazine"ye yönlendirilmesi için olanak verilmesi gereklidir.
Diğer taraftan; Orman İşletme Müdürü ......., Orman İşletme Şefi ..... ve Kadasto Mülkiyet şefi .... tarafından düzenlenen inceleme raporunda da belirtildiği gibi, orman kadasto tutanağında 1 numaralı orman sınır noktasının patika yol kenarında işaretlendikten sonra, bu noktadan güney doğuya doğru gidilerek yeni
açılan yolun kıvrım yaptığı yerde 2 numaralı noktanın işaretlendiği, yine; bu noktadan güney doğuya doğru gidilerek 3 numaralı noktanın tesis edildiği anlatıldığı halde, orman bilirkişinin düzenlediği rapora eklenen krokide ilgili orman sınır noktalarının orman kadastro tutanaklarında tarif edilenin aksine, 3 numaralı orman sınır noktası 2 numaralı orman sınır noktasının güneyine denk gelecek şekilde işaretlenmiş, çekişmeli taşınmazlar 1959 ve 1997 yılları memleket haritasında meyve sembolü bulunmayan yeşil alanda işaretlenmiş, bu çelişkiler üzerinde durulmamıştır. Çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 10 - 15 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 110 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulüne, taşınmazın üzerine davalı ... İdaresi tarafından konulan şerhin kaldırılmasına, ... ilçesi, ... Köyü 108 ada 17 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının beyanlar hanesindeki orman şerhinin silinmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 1990 yılında yapılıp 27.06.1991 ilâ 27.12.1991 tarihinde yapılan askı ilanı sonunda kesinleşmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu karar verilmişse de bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin olarak dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktaları ile birlikte gösteren orijinal orman kadastro haritası getirtilmemiş, orman kadastro tutanakları ile orman tahdit haritası arasındaki uyumsuzluğun nedeni yeterince açıklanmamış, memleket
haritası ve dayanağı hava fotoğrafları üzerinde orman tahdit haritası ve orman tahdit
tutanaklarına göre belirlenen orman sınırı ayrı ayrı gösterilmemiş, taşınmazların hava fotoğrafındaki niteliği hususunda yeterli bilirkişi raporu alınmadan denetlemeye elverişsiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulmuştur.
O halde, mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 10 - 15 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası, memleket haritası ve hava fotoğrafı üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, memleket haritasıve hava fotoğrafı üzerinde tutanaklardaki tarif edilen sınır ile haritada gösterilen sınır ve memeleket haritası ve hava fotoğraflarına göre belirlenen orman sınırı ayrı ayrı renklere işaretlenerek gösterilmeli, hava fotoğrafının streoskopik incelemesi yapılarak taşınmazın üzerinde bulunan bitki örtüsü, varsa ağaçların cinsi, dağılımı, kapalılık durumu açıklanmak sureti ile taşınmazların niteliği kesin olarak belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... Yönetimi ve davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.