18. Ceza Dairesi 2015/20336 E. , 2017/9891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Sanıklara yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1-TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
2- Sanıkların adli sicil kaydında yer alan en ağır cezayı içeren ilamların tekerrüre esas alınması gerekirken, daha az cezayı içeren ilamların tekerrüre esas alınması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’ün temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılıklar, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, “TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın” karardan çıkarılması, sanık ... hakkında kurulan hükümde TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine "" Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27/01/2010 kesinleşme tarihli, 2009/61 esas, 2009/174 sayılı kararında yaralama suçundan sanık hakkında verilen 4 yıl hapis cezasına ilişkin hükümlülüğün tekerrüre esas alınmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın aleyhine değiştirmeme ilkesi gözetilerek, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, Gaziantep 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2005/313 esas, 2007/183 karar sayılı ilamının esas alınarak belirlenmesine"" ve sanık ... hakkında kurulan hükümde TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine "" Gaziantep 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/04/2010 kesinleşme tarihli, 2008/1352 esas, 2009/1388 sayılı kararda yaralama suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin hükümlülüğün tekerrüre esas alınmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın aleyhine değiştirmeme ilkesi gözetilerek, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, Gaziantep 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2008/709 esas, 2010/554 karar sayılı ilamının esas alınarak belirlenmesine"" ibaresinin eklenmesi biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Görevi yaptırmamak için direnme suçuyla korunan hukuki yarar, kamu idaresinin güvenilirliği ve işleyişi olup; bu suçta, kamu faaliyetlerine kişilerin saygı göstermelerinin sağlanması ve kamu görevlerinin yerine getirilmesini, dolayısıyla da kamu görevini yerine getirenleri engellemeye yönelik fiillerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. TCK’nın 265. maddesinde düzenlenen ve seçimlik hareketli bir suç olan görevi yaptırmamak için direnme suçunda, kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit niteliğindeki davranışların yanı sıra engellenmek istenen işin o kamu görevlisinin görevine giriyor olması gerekir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, yürütülmekte olan bir soruşturma nedeniyle sanıkların adliye nezarethanesine konuldukları, arkadaşları olan ...’ın sigara verme amacıyla sanıkların yanına gitmeye çalıştığı sırada müşteki polis memurlarınca bu kişinin içeri girmesinin engellendiği, akabinde de sanıkların müştekilere “sizin gibi polislerin anasını bacısını sinkaf ederiz, siz kim oluyorsunuz, erkekseniz açın kapıları size gösterelim” dediğinin kabul edilmesi ve nezarethanede bulunan sanıkların, müştekilerin görevlerini yapmalarını engelleyebilecek bir durumda bulunmadıklarının anlaşılması karşısında, sanıklar tarafından müştekilerin hangi görevlerinin yapılmasına engel olmak için tehdit kullandığı denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle karar yerinde gösterilmeden ve eylemlerin TCK’nın 106/1. maddesinde yer alan tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanıkların adli sicil kayıtlarında daha ağır ceza içeren hükümlülükleri bulunmasına karşın, daha hafif olan mahkumiyetlerin tekerrüre esas alınması,
3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ...’ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.