Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/6473 Esas 2009/3055 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/6473
Karar No: 2009/3055
Karar Tarihi: 03.03.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/6473 Esas 2009/3055 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/6473 E.  ,  2009/3055 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 2. İcra Mahkemesi
    TARİHİ : 26/10/2007
    NUMARASI : 2006/419-2007/764

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.      
    Uyuşmazlık 3.kişinin ,İİK’nun 96 ve devamı maddeleri gereğince açılan istihkak davasına ilişkindir.
    Dava konusu ayakkabılar, borç kaynağı bonoda belirtilen ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste 06.07.2006 tarihinde haczedilmiştir.İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır.Davacının , bu yasal karinenin aksini kesin ve güçlü delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
    Davacı 3.kişi haciz adresinde 05.07.2006 tarihinde faaliyete başladığını işyerinin önceden borçlulardan Atilla Kuşcakoğlu’na ait iken 2005 yılında  dava dışı ve diğer  borçlu C’in kardeşi E.Ö.’un devir aldığını, ondanda  04.07.2006 tarihli fatura ile  kendisinin devir aldığını ileri sürerek .vergi kaydı ve faturalar sunmuştur.
    İcra dosyası  içerisinde mevcut 11.05.2006 tarihli Mersin Vergi dairesine ait   yazıda ki notta  ,haciz adresinde 27.04.2004 tarihinden itibaren  borçlulardan A.K.nun  faaliyette olduğu ve faaliyetin devam ettiği belirtilmiş,ödeme emri aynı adreste anılan borçlu adına 22.06.2006 tarihinde eşi N. K. tarafından  alınmış ve diğer borçlu C. Ö.ise aynı adreste 23.06.2006 tarihinde hazır bulunmasına rağmen tebligatı almaktan kaçınmıştır.
    Bu olgular karşısında haciz adresindeki işyerinin borçlulara ait olduğu halde alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olarak ,önce borçlu C.Ö.’un kardeşi E.’e , daha sonra  da davacı 3.kişiye devir  edilmiş gibi gösterildiği ,oysa fiilen borçlular tarafından işletilmeye devam edildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece,davacı ve borçlular arasında yapılan işlemlerin danışıklı işyeri devri niteliğinde olduğu ve  alacaklı yönünden hüküm ifade etmeyeceği dikkate alınarak davanın reddi gerekirken.aksi düşüncelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde ,davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.  
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya (Alacaklı) iadesine, 03.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.