Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/10924
Karar No: 2009/3039
Karar Tarihi: 03.03.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/10924 Esas 2009/3039 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/10924 E.  ,  2009/3039 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kahramanmaraş İş Mahkemesi
    TARİHİ : 21/02/2008
    NUMARASI : 2007/195-2008/91

    Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, husumet nedeniyle reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava ,davacının davalılara ait işyerinde Haziran 1997 tarihinde beden güç kaybı ile sonuçlanan zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tespiti ile davacının uğradığı maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacının çakıştığını iddia ettiği işyerinin G.Çelik Madeni Eşya Sanayii ve Ticaret Ltd. Şirketine ait olduğu bu şirketinde tasfiye edilerek Ticaret Sicil Memurluğundaki kaydının silindiği tasfiye edilen şirketin ortaklarına karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden Y. S.. Sit. 34/1 Ç., No:.. K.adresinde bulunan işyerinin G.Çelik Madeni Esya San. Ve Tic. Ltd. Şirketi adına 506 sayılı Yasa kapsamına alınmış bir işyeri olduğu 30.12.1999 tarihinde tasfiyeye girip 23.03.2001 tarihinde tasfiye sonucu kapanış tescilinin yapılıp aynı tarihte Ticaret Sicil Memurluğundaki kaydının silindiği, A. S.ile A.G."in bu şirketin ortakları olduğu davacının da dava dilekçesinde ortaklar A.S.ve A.G.e davayı yöneltirken " G. Ç. İşyeri" işverenleri olarak yönelttiği anlaşılmaktadır.
    Davada husumetin işveren şirket yerine şirket temsilcilerine yöneltildiği, davanın hasıma açılmayıp yanılma sonucu temsilciye açılması halinde davanın bu nedene dayalı olarak reddi yerine gerçek temsilciye yöneltilerek sonuçlandırılması gerektiği Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
    Öte yandan Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
    Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna  ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin  hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. Buna yönelik düzenlemeye TTK hükümlerinde yer verilmemişse de, TTK’nun 1. maddesi yollaması ile Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde, hataya dayalı bir hukuki işlemin düzeltilmesine olanak tanınması kaçınılmazdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı)
    Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
    TTK’nun 224 ve 445. maddelerinde tasfiye memurunun görev ve yetkileri, tasfiyenin nasıl yapılacağı, alacaklıların haklarının nasıl korunacakları açıklanmıştır.
    Ayrıca, tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin yapılan ilanlara rağmen alacaklarını yazdırmamalarının alacağın düşmesini gerektirmeyeceği hukuksal gerçeği de dikkate alınmalıdır.
    Yapılacak iş; öncelikle davacıya dava dilekçesindeki davalı adını düzeltmesi için önel vermek, davacı tavzih dilekçesini verdikten sonra tüzel kişiliği sona eren şirketin ihyası için tasfiye memuru ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek  görevli Asliye Ticaret Mahkemesinde ayrı bir dava açılması için davacı tarafa HUMK.nun 39 ve 40. maddeleri hükümleri uyarınca uygun bir önel vermektir. Dava açıldığı, takdirde ve alınacak sonuca göre eldeki davaya devam edebilme olanağı bulunduğu belirlendiğinden,  tüzel kişiliğe tebligat yapılarak,  usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra  işin esasına girilerek  davanın  sonuçlandırılması   gerekir.
    Mahkemece bu usuli zorunluluk gözardı edilerek  yazılı şekilde karar verilmiş  olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine  göre davacının diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına  03.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi