3. Ceza Dairesi 2020/213 E. , 2020/4332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Katılanın yaralanması ile ilgili 23.12.2011 tarihinde Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen raporda ""...sol kaş iç yan üstte frontal sinüs bölgesine uyan alanda 1,5x1 cm.lik çöküklük, sol gözde periorbital ekimoz, sağ gözde alt ve üst kapak iç yanlarda ekimoz, burun sırtında 1,5-2 ve 1x0,5 cm.lik ekimozlu sıyrıklar, sol göz dış yanda açıklığı göze doğru bakan hilal şeklinde 1 cm.lik sıyrık, sol zygoma üstünde arkaya doğru uzanan 2,5x1 cm.lik ekimoz, şişlik, sol el 3.parmak DİP seviyesinde dorsal yüzde, sağ el 5.metakarp üstünde, 2-3 ve 4.PİP dorsal yüzlerinde kabuklu sıyrıklar, sağ pectoral bölge üst dış yanda 2x2 cm.lik sarı-yeşil renkte ekimoz, ekte gönderilen grafilerin ve BBT"lerin tetkikinde; sol frontal sinüste ön duvarda iç ve dış laminayı etkileyen çökme kırığı, nazal kemikte lineer fraktür .... yaralanmanın yüzde kalıcı iz niteliğinde olup olmadığı hususunda rapor düzenlenebilmesi için şahsın olay tarihinden en az 6 (altı) ay sonra tekrar gönderilmesi gerektiğinin"" bildirildiği, 12.11.2012 tarihinde Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda da ""... sol frontal sinüs ön duvarında çökme, nasal kemikte lineer fraktür izlendiğine yumuşak doku lezyonları, frontal sinüs ön duvarında kafa içi boşlukla iştiraki olmayan kırık ile nasal kemikte kırığa neden olan yaralanmasının ... yüzde sabit iz hususunda görüş istendiği taktirde kişinin muayene edilmek üzere Kurulumuza gönderilmesi gerektiğine"" şeklinde tespitlerde bulunulduğu anlaşılmakla, katılanın tüm tedavi evrakları, varsa film ve grafileri, geçici ve kesin raporları ile birlikte Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna sevk edilerek katılanda meydana gelen yaralanmanın duraksamaya yer vermeyecek şekilde yüzde sabit ize veya yüzün sürekli değişikliğine neden olup olmadığı hususunda rapor aldırılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Sanığın savunmasının alındığı 08.03.2016 tarihli duruşmada, kimlik tespiti yapılmadan, iddianame ve ekleri okunmadan, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınmadan, yasal hakları hatırlatılmadan ya da önceki kimliği ve hakları tahtında, usulüne uygun savunması alınmadan yargılama yapılarak mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 147. ve 191. maddelerine muhalefet edilmesi,
3)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 03.03.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.