11. Hukuk Dairesi 2015/11689 E. , 2016/9551 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/06/2015 tarih ve 2015/180-2015/263 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili şirketin mülkiyeti dava dışı ... Tar. Kalk. Koop’ne ait taşınmazda süt ürünleri fabrikası işlettiğini, davacı ...’in müvekkili şirketi temsile yetkili müdür olduğunu, davalı şirket adına hareket eden kişilerin baskı ve tehdidi sonucu 30.03.2011 tarihli protokolün müvekkili şirket adına müdür ... ve davalı şirket adına şirket müdürü ... tarafından imzalandığını, sözleşmede zikredilen bedelin ödenmediğini, sözleşmeye istinaden davalı şirketin fabrikaya fiilen el koyarak faaliyete devam ettiğini, şirket müdürü ..."ın bu devri gerçekleştirmeye yetkisinin olmadığını, ortaklar kurul kararı gerektiğini ve söz konusu protokolün baskı ve tehdit altında imzalandığını ileri sürerek, 30.03.2011 tarihli protokolün iptaline, fabrikaya fiili müdahale devam ettiğinden müdahalenin menine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu sözleşme davacı şirket adına imzalandığından davacı gerçek kişilerin taraf sıfatı bulunmadığını, sözleşmenin baskı ve tehdit altında imzalandığı iddiasının yerinde olmadığını, şirket adına sözleşme imzalayan davacı ...’ın münferiden şirketi temsile yetkili olduğunu, sözleşmede devir bedelinin peşin ödendiği yazılı olup aksinin davacı tarafından ispatı gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, davacı ..."ın açmış olduğu davanın aktif husumet yokluğundan reddine, ... Süt Ürünleri Limited Şirketi ve ..."ın açmış oldukları sözleşmenin iptali davasının kabulüne, ... Süt Ürünleri Limited Şirketi ile .... Dayanıklı Tüketim Üretim Elektrik İletişim Sanayi Ticaret Limited Şirketi arasında imzalanan 30/03/2011 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli sözleşmenin iptaline, ...t Ürünleri Limited Şirketi ve ..."ın açmış oldukları meni müdahale davası yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ancak 2.000.000,00 TL bedel davalı şirkete iade edilene kadar davalı şirketin hapis hakkı bulunduğu dikkate alınarak davanın açıldığı esnada davacının haklı olduğunun saptanmasına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Ancak; mahkemece verilen ilk kararda sözleşme geçersiz olsa dahi 2 milyon TL iade edilene kadar davalı şirketin hapis hakkının söz konusu olacağının belirtildiği, bu karara yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddedildiği davacıların haklı oldukları hususunun hapis hakkının varlığıyla birlikte kabul edildiği gerekçesiyle davalı şirketin hapis hakkının bulunduğuna karar verilmiştir. Oysa yerel mahkemece bozmadan önce verilen ilk karar davanın reddine ilişkin olup, davacı tarafın temyizi üzerine Dairemizce karar bozulmuş, tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmıştır. Bu durumda, yerel mahkeme kararının gerekçesinde yer alan davalı lehine hapis hakkının mevcudiyetine dair usuli müktesep hak oluşmayacağı dikkate alınmaksızın mahkemece kararın hüküm fıkrasında “meni müdahale davasında karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği halde ayrıca “hapis hakkının tanınmasına” dair karar verilmesi isabetli değildir. Öte yandan, mahkemece hüküm fıkrasında meni müdahale davasında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiş olup, uyuşmazlığa konu fabrika binası ve müştemilatının teslimine dair bir icrai hüküm de tesis edilmediği halde yazılı olduğu şekilde bedel ödeninceye kadar davalı tarafın hapis hakkı tanınmasına karar verilmesi dahi doğru görülmemiş kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.561,63 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 14/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.