11. Ceza Dairesi Esas No: 2013/3956 Karar No: 2014/13325 Karar Tarihi: 03.07.2014
Ticareti usulüne aykırı terk etmek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/3956 Esas 2014/13325 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bakırköy 5. İcra Ceza Mahkemesi'nde, ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan yargılanan sanık, duruşmaya çağrı kağıdının ya da mahkeme kararının usulsüz bir şekilde tebliğ edilmesi sebebiyle adil yargılanma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağı gerekçesiyle itiraz etti. Mahkeme, Tebligat Kanunu'nda yapılan değişiklikler dikkate alınarak, duruşmaya çağrı kağıdının usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiğini belirtti. Aynı zamanda, isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi, bu durumu kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesi gerektiği hatırlatıldı. Bu nedenle, borçlu şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyeti sorularak, hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği söylendi. Kararın gerekçeli bölümünde düşürülecek cezanın belirtilmediği belirtilerek, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinin yanlış olduğunu belirtildi. 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi bozulması gerektiği belirtild
11. Ceza Dairesi 2013/3956 E. , 2014/13325 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : IC - 2012/168257 MAHKEMESİ : Bakırköy 5. İcra Ceza Mahkemesi TARİHİ : 03/12/2009 NUMARASI : 2009/105 (E) ve 2009/235 (K) SUÇ : Ticareti usulüne aykırı terk etmek
Yokluğunda verilen hükmün sanığa Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliği usulsüz olduğundan sanık müdafiinin öğrenme üzerine yaptığı temyiz istemi süresinde kabul edilip; Mahkemenin itirazın reddine dair 14.05.2012 tarih 2009/105 esas ve 2009/235 sayılı ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede; 1- Anayasa’nın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkı gözönünde bulundurularak, ticareti terk suçlarında duruşmaya çağrı kağıdının ya da mahkeme kararının sanığın terk ettiği ileri sürülen adresine tebliğ edilmesi geçersiz olup, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağından, Tebligat Kanununda 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler de dikkate alınmak suretiyle yeniden usulüne uygun olarak duruşmaya çağrı kağıdının tebliğini müteakip yargılamaya devam edilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Ticaret şirketi yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi, bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, borçlu şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyeti sorulup, son beyanname örnekleri getirtilip, sicilde kayıtlı ve belirlenen adreslerde ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılarak, sonucuna göre hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 3- Kabule göre de; Hükmün esasını teşkil eden ve tefhimle geçerlilik kazanan kısa kararda İİK"nun 354. maddesine göre cezanın düşürüleceği gösterilmediği halde gerekçeli kararda gösterilerek hükmün karıştırılması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 03.07.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.