19. Ceza Dairesi 2019/22728 E. , 2019/8096 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK’nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısı ile herkesi ikna edecek ve denetim muhakemesine imkan tanıyacak biçimde gerekçeli olması gerekir. Yargıtay"ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm olguların, bu olgular değerlendirilerek mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi beyanın ne gerekçe ile diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesinde gösterilmesi ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç olarak kabul edildiği açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki değerlendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, CMK’nun 231/11. maddesi uyarınca sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına neden olan ihbara konu suç, Yalova 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.07.2017 tarih, 2017/279 Esas, 2017/399 sayılı kararı ile verilen 4 ay 5 gün hapis cezası olmasına karşın, yargılamaya konu Yalova 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.04.2015 tarih, 2015/40 Esas ve 2015/198 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- Dairemizin de benimsediği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.02.2016 tarih ve 2014/71 Esas ve 2016/42 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından önce, Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03.10.2011 tarihli kararı ile sanığın 1 yıl hapis ve 600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının TCK’nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 16.12.2014 tarihli kararı ile hükmün CMK"nun 231. maddesi uyarınca değerlendirilmesi bakımından bozulduğu, bozmadan sonra sanık hakkında 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi ile hüküm aynen açıklandığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından önce sanık temyiziyle bozulan hükümdeki hapis cezasının ertelenmesinin CMK"nun 326/son maddesi uyarınca sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden hüküm kurulması,
2- Şikayetçi Yayıncılar Telif Hakları ve Lisanslama Meslek Birliği tarafından ibraz olunan hak sahipliği belgelerinin tetkikinde, çevirmenin mali haklarını yayınevine devrettiğine ilişkin 19.04.2006 tarihli sözleşmenin ne kadar süre ile geçerli olduğu belirtilmediğinden, suç tarihi itibarı ile yayınevinin suça konu eser yönünden hak sahipliği kanıtlanmadan, eksik kovuşturma ile yetinilerek anılan meslek birliğinin davaya katılmasına karar verilip, lehine vekalet ücretine hükmolunması,
3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.