
Esas No: 2016/10831
Karar No: 2016/10863
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10831 Esas 2016/10863 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ... Mahallesi 769 parsel sayılı 12050 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ... niteliği ile ... ve .... adına paylı olarak tapuda kayıtlıdır.
Davanın açıldığı tarihte, taşınmaza ait tapu kaydında; "Taşınmaz malın 10462 m²"lik kısmı 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır" şerhi var iken yargılama sırasında;tapu müdürlüğü tarafından bu şerhin sehven yazıldığı belirtilerek bu şerh "orman tahdit hattı içinde kalmaktadır"olarak düzeltilmiştir.
Davacı vekili 13.05.2010 havale tarihli dilekçe ile; .... ilçesi, ... köyü, ... mevki, 769 parsel sayılı taşınmazın kısmen kesinleşmiş orman kadastro sınırları içerisinde kaldığını, ormanların özel mülkiyete konu olamayacağı için hukukî bir değer taşımadıklarını tüm el değiştirmelerin dahi hukuken geçersiz olduğunu, izah edilen nedenlerle dava konusu 769 sayılı parselin orman sınırları içinde kalan, koordinatlarla sınırlandırılmış alanla sınırlı kısımlarının tapusunun iptaline, bu kısmının orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunla Hazine lehine taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmış olan alanın vasfının orman olarak tashihine ve bu kısmen davalıların müdahalenin menine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davacı vekilinin tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı şerhin düzeltilmesi istemi konusuz kaldığı için esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tapu iptal ve tescil talebinin kabulü ile; İmrahor mahallesi 769 parsel sayılı taşınmazın 20.12.2013 tarihli fen bilirkişirapor ve eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1764,30 m² alanda davalıların paylarının iptali ile orman vasfında tapuya kayıt ve tescillerine, bu kısma yönelik davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede; orman tahdidi, 3116 sayılı Kanun uyarınca 1940 yılında yapılmış, 1974 yılında arazi kadastrosu, 1980 yılında 1744 sayılı Kanun uyarınca 2. madde çalışmaları, 1989 yılında 2/B madde uygulaması yapılarak kesinleşmiştir
1) Davalı ...’ın tapu iptali tescil davası yönünden temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın 20.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının kesinleşen orman tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tapu iptali ve tescil davası yönünden hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalı, ...’ın, elatmanın önlenmesi davası ve vekalet ücreti,yargılam giderlerine ilişkin temyiz itirazları bakımından;
Dava konusu taşınmazın, davalılar tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalılar tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalının taşınmaza yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince, bu dava dosyası yönünden davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup, hükmün davalıların taşınmaza olan müdahalelerinin önlenmesi ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin kısmının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1)Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı ...’ı hükmün tapu iptali ve tescil davası yönünden temyiz itirazları yönünden ONANMASINA,
2) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı, ...’ın, elatmanın önlenmesi davası ve vekalet ücreti, yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazları yönünden BOZULMASINA 17/11/2016 günü oy birliği ile karar verildi.