8. Hukuk Dairesi 2014/2384 E. , 2014/8981 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 28.10.2013 tarih, 2013/16122 Esas, 2013/15337 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı üçüncü kişiler vekili, ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/70 sayılı Takip dosyasında yapılan 11.06.2012 günlü hacze konu menkullerden 25 torba buğday ile ev eşyalarının davacı ...’a, diğerlerinin davacı ...’e ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek İİK"nun 96. maddesi uyarınca istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı borçlu, dava konusu taşınmazın tapu kaydının kardeşi olan davacı ...’a ait olduğunu, kiracı olarak burada oturduğunu, mahcuzların üçüncü kişilere ait olduğunu, kendisi ile ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre: dava konusu haczin yapıldığı ... sayılı parselin 1/3’ünün davacı ...’a ait olduğu, ...’un kardeşi olduğu ve hacizli römorkun üçüncü kişi tarafından 21.05.2012’de satın alındığının tespit edildiği, diğer yandan borçlunun çiftçi kayıt sisteminde kaydının bulunmadığı, üçüncü kişilerin ise mazot ve gübre desteği başvurusunda bulundukları, davacı ...’un 2012 yılında 146, 687 ve diğerinin ise 16,815 dekar alanda tarımsal üretim faaliyetinde bulunduğu, davacı ... ve borçlu ...’ın aynı avlu içinde oturdukları, römork ile 3500 kg buğdayın davacı ...’ya ve diğer hacizli eşyaların ise ...’a ait olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemize ait gün, sayılı karar ile hüküm, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu ve üçüncü kişi tarafından karinenin aksinin kanıtlanamadığı gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma kararına karşı davacı üçüncü kişiler yasal süresi içinde tashihi karar yoluna başvurmuştur.
1-Davacı üçüncü kişi ...’ın istihkak iddiası ile ilgili tashihi karar itirazlarının incelenmesinde:
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 4949 sayılı Yasa"nın 101. maddesiyle değişik 363. maddesi hükmüne göre; Yasa"nın yürürlüğe girdiği 30.07.2003 tarihinden sonra icra mahkemelerince verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 2.000.000.000 TL’sını geçmesi gerekir.
İİK"na 4949 sayılı Yasa"nın 102. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca parasal sınır, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı"nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerlendirme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde, belirlenen sınırların (on milyon TL) 10,00 TL"sını aşmayan kısımları dikkate alınmamaktadır.
Buna göre, hesaplamanın yapıldığı 2013 yılında İcra Mahkemeleri’nce istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyiz konusu 5.240,00 TL’sının üzerinde bulunmalıdır.
İİK’nun 363. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer alan özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır.
Somut olayda temyiz konusu mahcuzların değeri 5.240,00 TL’sının altındadır.
Bu durumda, davacı ... ile ilgili hüküm kesin nitelik taşıdığından hakkındaki bozma ilamının kaldırılarak temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2-Davacı ... ile ilgili istihkak iddiası ile tashihi karar itirazlarının incelenmesinde ise;
Dava konusu haciz borçlunun konutunda değil, üçüncü kişi ile ortak kullanımlarında bulunan avluda yapılmıştır. Kaldı ki, taşınmazın tapu kaydı da borçlu adına değildir. Römorkun ise borçluya ait olduğunu gösteren bir tespit ya da delil dosyaya yansımamıştır.
Bu koşullarda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğunun kabulü gerekir. İspat yükü altında olan alacaklı taraf, karinenin aksini kanıtlamaya elverişli delilleri dosyaya sunamamıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir.
Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi ...’ın bu yönleri amaçlayan tashihi karar itirazlarının kabulüyle hakkındaki bozma kararının ortadan kaldırılmasına ve davalı alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin İİK’nun 363, 365/3, Ek 1. maddeleri uyarınca REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi ...’nun tashihi karar itirazlarının kabulüyle hakkındaki bozma kararının ortadan kaldırılarak bu davacı yönünden usul ve Yasa"ya uygun olan yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA ve 50,45 TL peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.