Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/40
Karar No: 2016/9541
Karar Tarihi: 13.12.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/40 Esas 2016/9541 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/40 E.  ,  2016/9541 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/03/2015 tarih ve 2014/134-2015/60 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, dava dışı ... adlı şahsın ... A.Ş. adlı iş yerinde çalışırken 13/11/2003 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu sağ elinin pres altında kalarak tamamen yitirmesi sebebiyle açmış olduğu tazminat davasında, ... 3. İş Mahkemesi’nin 2012/333 E-2012/532 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 30,000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verildiğini anılan davada ... A.Ş."nin olayda %70, davacı işçi ...ın’ın %20, diğer işçi davalı ..."nun ise, % 10 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, verilen kararın Yargıtay tarafından da onandığını akabinde ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1434 E. sayılı dosyası ile icraya konulduğunu ve yapılan dosya hesabı üzerine müvekkili tarafından ...’a ödeme yapıldığını ve kazaya sebebiyet veren davalıya kusuru oranında rücu edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10,005,90 TL maddi tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, görev itirazı ve zamanaşımı def’inde bulunmuş, olayda müvekkilinin kusurlu olmadığını, İş Mahkemesinde görülen davada taraf olmadığından savunması alınmadan alınan kusur raporu ve dosyanın müvekkili açısından kesinleşmesinin söz konusu olamayacağını, davacı tarafça işverenin sigortalanmış olup, işverene rücu edemeyen davacının müvekkiline de rücu edemeyeceğini, gecikmeden kaynaklanan faizden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının İş Mahkemesindeki davada ihbar edilen konumunda olduğundan ihbar tarihinden önceki dönemdeki faizden sorumlu olmaması gerektiğinden ihbar tarihinin tespiti ile bu tarihe göre faiz hesabı yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının zamanaşımı def’inin ödeme tarihi ve icra takip tarihleri nazara alındığında TBK"nın 73. m. gereğince iki yıllık süre dolmadan dava açıldığından yerinde olmadığı, her ne kadar kesinleşen İş Mahkemesi dosyasında davalı hasım olmadığından kesin hüküm teşkil etmese de kesin delil mahiyeti taşıyan işbu dosya nedeniyle %10 kusurun davalıda olduğu, davacı tarafından sigortalısına ödenen tazminat nedeniyle sigortalı ile birlikte davalı müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, kusuruna karşılık gelen miktarı ödemesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 10.005,90 TL"nin 03/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 512,62 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/12/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (M)

    KARŞI OY

    Uyuşmazlık İşveren Sorumluluk Sigortasında rizikonun gerçekleşme zamanına ilişkindir.
    Poliçe tanzim tarihinde yürürlükte bulunan mülga 6762 sayılı TTK 1292/1 maddesinde “Sigorta ettiren kimsenin sigortanın taalluk ettiği rizikonun gerçekleştiğini haber aldığı tarihten itibaren beş gün içinde sigortacıya haber vermeye mecbur olduğu, bu müddetin üçüncü şahsın sigortalıya karşı dava açması halinde sigortacıya sigortalının müdafasına yardım etmeye mecbur tutan mesuliyet sigortalarında sigortalının tebligat üzerine davayı öğrendiği ... tarihten başlayacağı” düzenlenmiştir.
    İşveren Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının, Sigorta Teminatının Kapsamı başlıklı 1. maddesinde “Poliçenin işyerinde meydana gelebilecek iş kazaları sonucunda işverene terettüp edecek hukuki sorumluluk nedeniyle işverene bir hizmet akdi ile bağlı ve Sosyal Sigortalar Kanunu"na tabi işçiler veya bunların hak sahipleri tarafından işverenden talep edilecek ve Sosyal Sigortalar Kurumu"nun sağladığı yardımların üstündeki ve dışındaki tazminat taleplerini ... poliçede yazılı meblağlara kadar temin edeceği, sigortacının ayrıca bu sigorta ile ilgili olarak dava açılması halinde hükmolunan mahkeme masrafları ile avukatlık ücretlerini ödemekle yükümlü olduğu”,
    Yine Genel Şartların Zarar Vukuunda Sigorta Ettirenin Yükümlülükleri başlıklı 8/a maddesinde “... sigorta ettirenin sorumluluğunu mucip olabilecek her hadiseyi buna muttali olduğu andan itibaren beş gün içinde sigortacıya yazıyla ihbar edeceği” , 8/e maddesinde de “... sigorta ettirenin dava yolu ile veya sair suretle bir tazminat talebi karşısında kalması durumunda keyfiyetten sigortacıyı derhal haberdar edeceği,
    Genel Şartların Tazminat Miktarının Tesbiti başlıklı 9. maddesinde ise “.... dava açılması halinde davanın takip ve idaresinin sigortacıya ait olduğu, dava masraflarının sigortacı tarafından karşılanacağı” öngörülmüştür.
    Mülga 6762 sayılı TTK 1292/1 maddesinde de açıkca ifade edildiği gibi, Genel Şartların 9. maddesi gereğince sigortacı, sigortalının savunmasına yardıma zorunlu bulunduğundan somut uyuşmazlıkta sigortalı davacının, zarar gören 3 kişi tarafından aleyhine ... 3. İş Mahkemesinin 2012/333 esas sayılı dosyasında açılan davadaki tebliğ tarihi olan 21.04.2009 tarihi riziko tarihidir. Davalı ... şirketi, bu dosyada sigortalının ihbarı üzerine 15.02.2010 tarihinde temerrüde düşürülmüştür.
    Bu halde davalı ... şirketi, sözü geçen dosyada, 3 kişi lehine hükmedilen tazminatın, 21.04.2009-15.02.2010 tarihleri arasındaki yasal faiz tutarından sorumlu değildir. Bu dönem için istenen yasal faiz yönünden dava red edilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken davalının bu yöne ilişkin temyiz isteminin reddi ile yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi