Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/4507
Karar No: 2009/2928
Karar Tarihi: 02.03.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/4507 Esas 2009/2928 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/4507 E.  ,  2009/2928 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Trabzon İş Mahkemesi
    TARİHİ : 14/12/2007
    NUMARASI : 2006/1437-2008/2055

    Davacı, 4.10.2000-31.12.2004 tarihleri arası bağ-Kur sigortalısı olduğunun  ve bu dönemde prim borcu bulunmadığının tespiti ile aksine kurum işleminin iptaline   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının 04.10.2000-31.12.2004  tarihleri arasındaki dönemde Bağ-Kur sigortalısı olmadığının ve bu dönemle ilgili  prim borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacının 04.10.2000-31.12.2004  tarihleri arasındaki dönemde Bağ-Kur sigortalılığının durdurularak  bu döneme ait prim borcunun tahsil edilemeyeceğinin tespitine karar verilmiştir.
    1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kurulumu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görürmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24.madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde yeniden değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 04.10.2000 tarihi itibariyle vergi kaydı esas alınarak Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilip vergi kaydının sona ermesi nedeni ile 31.12.2004 tarihinde terkin edildiği, 26.03.1998-31.12.2004 tarihleri arasında vergi, 05.02.1999-30.06.2005 arasında oda, 04.02.1999-11.07.2005 tarihleri arasında Esnaf Sicil kaydının bulunduğu, görülmektedir.
    Uyuşmazlık, 1479 sayılı Kanunun Ek 19.madde hükmünün somut olayda uygulanıp uygulanamayacağı noktalarında toplanmaktadır.
    22.02.2006 gün ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 13.maddesi ile değişik 1479 Sayılı Kanunun Ek 19.maddesinde;  “Bu Kanun ve  2926 sayılı Kanuna göre  kayıt ve tescili yapıldığı halde, beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödemesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur. Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez...”
    Aynı Kanunun 14 üncü maddesiyle 1479 sayılı Kanuna eklenen Geçici 26. maddesinde ise “Bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 31/3/2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar veya hak sahiplerinden bu sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar veya yeniden yapılandırma talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında Ek 19 uncu madde hükmü uygulanır” denmektedir. Anılan maddeler uyarınca, Bağ-Kur’la sigortalılık ilişkisi sadece kayıtlar düzeyinde kalan, prim ödemesi bulunmayıp, sigorta kollarından yararlanmayan, bu nedenle de Kurumla fiilen sigortalılık bağlantısı bulunmayanların sigortalılık sürelerinin durdurulması ve bu sürelere ilişkin sigorta primlerine Kurum alacakları içerisinde yer verilmemesi amaçlanmıştır. Ek 19.madde, bu kapsamda bulunan sigortalılara borçlarından imtina, bu yolla sigortalılık sürelerini değerlendirmeme, primi ödenen sigortalılık sürelerini ise, hizmet birleştirmesinde ya da Bağ-Kur’dan yaşlılık aylığı tahsisinde kullanabilme hak ve olanağı vermektedir.
    Madde kapsamına giren ve aynı sürelerde başka sosyal güvenlik kanunlarına tabi olarak prim ödeyen sigortalılardan, Geçici 26. maddede ifade edildiği üzere, prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar, bulundukları halde yapılandırma hakkını kaybedenler ile bu somut uyuşmazlıkta olduğu gibi aynı amaca yönelik dava açanlar hakkında Ek 19. madde hükmünün uygulanması gerektiği yönünde emredici düzenleme bulunmaktadır.
    Ek 19. madde yönünde yapılacak değerlendirmede; maddede  yer verilen beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunma olgusunun dikkate alınmasında yasal zorunluluk bulunduğu hukuksal gerçeği de göz önünde bulundurulmalıdır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2008/21-472 Esas, 2008-491 Karar)
    Davacı,  26.03.1998 tarihinde başlayan  vergi kaydı nedeniyle 04.10.2000 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısıdır. Vergi kaydının sona erdiği 31.12.2004 tarihi itibari ile de Bağ-Kur sigortalılığı sona erdirilmiştir. Bu durumda davacının sigortalılık süresi 3 yıl 2 ay 26 gün olup beş yıl koşulu oluşmadığından 1479 sayılı Yasa’nın Ek 19. maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
    Mahkemece 1479 sayılı Yasa’nın Ek 19. maddesinin koşulları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu maddi olgular göz  ardı edilerek istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum  vekilinin bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi