17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/35 Karar No: 2016/1169 Karar Tarihi: 28.01.2016
Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/35 Esas 2016/1169 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, hırsızlık suçundan 2 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun lehe hükümleri sanığın lehine işletilerek cezası 1 yıl 8 aya indirildi. Ancak kamu davasının zamanaşımı sebebiyle ceza düşürüldü. Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemiyle dosya yeniden incelendi ve sanık hakkındaki kesinleşmiş hükmün bulunduğu dava için zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılamayacağına karar verildi. İlgili kanun maddeleri: 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 493/1, 522, 59. maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 62, 66/1-e, 67/4, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2016/35 E. , 2016/1169 K.
"İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanık ...’nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 493/1, 522, 59. maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 05/03/2002 tarihli ve 2000/442 Esas, 2002/97 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 142/1 -b ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair aynı Mahkemenin, 02/08/2005 tarihli ve 2000/442 Esas, 2002/97 sayılı ek kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 08/03/2007 tarihli ve 2006/7354 Esas, 2007/2896 sayılı ilâmı ile bozulmasına karar verilmesini müteakip başlatılan yargılama sonunda 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereğince kamu davasının zamanaşımı sebebiyle düşmesine ilişkin aynı Mahkemenin 17/09/2012 tarihli ve 2007/520 Esas, 2012/2342 sayılı kararını kapsayan kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 27.11.2015 tarih ve 2015/24540/77987 sayılı Kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 15.12.2015 tarih ve 2015/393319 sayılı ihbarnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi: MEZKUR İHBARNAMEDE: 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un “Lehe hükümlerin uygulanmasında usul” kenar başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi vc uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında; sanık hakkındaki kesinleşmiş hükümle sonuçlanmış olan davanın zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verilemeyeceği gözetilmediğinden, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumunda ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17.09.2012 tarihli ve 2007/520 Esas, 2012/2342 Karar sayılı ilamı, 5252 sayılı TCK"nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddesinde "Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul" kenar başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında "Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz." belirtilmesine rağmen sanık hakkında daha önceden kesinleşmiş bir hüküm bulunduğundan duruşmalı uygulama yargılaması yapılması gerekirken davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, Kanun yararına bozma isteğine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile sanık hakkındaki... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17.09.2012 tarihli ve 2007/520 Esas, 2012/2342 Karar sayılı hükmünün 5271 sayılı Yasa"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, diğer işlemlerin mahallinde yürütülmesine, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.