Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/2862 Esas 2014/5369 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/2862
Karar No: 2014/5369

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/2862 Esas 2014/5369 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan mahkum edildiği anlatıldı. Araçların müsaderesine ilişkin kararın kayıt maliklerine tebliğ edilmediği için bu araçların müsaderesine ilişkin hükümlerin dışında bırakıldığı belirtildi. Sanık olan kişilerin müdafilerinin ve bazı sanıkların temyiz itirazlarının reddedildiği, sanık ... hakkındaki hükmün ise adil olmadığı düşünüldüğünden bozulduğu ifade edildi. Bu kararın gerekçesi TCK'nın 39. maddesi uyarınca suçun işlenmesine yardım edenin cezasından indirim yapılması gerektiği halde bu yapılmadığı için yasaya aykırı olması olarak açıklandı.
Kanun Maddeleri:
-TCK 34. Maddesi: Fail
-TCK 37. Maddesi: Suça iştirak tanımı
-TCK 39. Maddesi: Suç işlenmesine yardım etme ve ceza indirimi uygulanması
10. Ceza Dairesi         2014/2862 E.  ,  2014/5369 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : KIRŞEHİR Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet
    ...
    hakkındaki hükümlerin onanması
    b) Sanık ... hakkındaki hükümlerin bozulması
    Temyiz incelemesi, yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen müdafii gelmeyen Kahraman ile duruşmalı inceleme isteği bulunmayan diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) 34 TF 8198 plakalı otomobil ve 58 SA 113 plakalı minibüsün müsaderelerine ilişkin gerekçeli kararın kayıt maliklerine tebliğ edilmediği anlaşıldığından, bu araçların müsaderesine ilişkin hükümlerin İNCELEME DIŞINDA BIRAKILMASINA; oybirliğiyle,
    B) Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki hükümlerin incelenmesi:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıkların müdafilerinin ve sanık ..."in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA; sanıklar ... ve ... hakkında oybirliğiyle, sanık ... yönünden Başkan Vekili ... ve Üye ..."ün karşı oyları ve oyçokluğuyla,
    C) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile bozma sebebi dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Cumhuriyet savcısı tarafından alınan ifadesinde, adını ve suçla ilgisini açıklayarak diğer sanık ..."ın suçunun ortaya çıkmasına ve yakalanmasına yardım eden sanık hakkında, etkin pişmanlıkla ilgili TCK"nın 192. maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA; Başkan Vekili ... ve Üye ..."ün ek gerekçesi ve oybirliğiyle,
    10.07.2014 tarihinde karar verildi.


    KARŞI OY GEREKÇESİ
    (Sanık ... hakkında)
    EK GEREKÇE
    (Sanık ... hakkında)

    5237 sayılı TCK"nın birinci kitabının ikinci kısmının dördüncü bölümünde "suça iştirak" düzenlenmiş; "fail, azmettirme ve yardım etme" olmak üzere üç iştirak biçimi kabul edilmiştir.
    TCK"nın 37. maddesinin 1. fıkrasında "suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur" denilerek "fail" tanımlanmıştır.
    Aynı Kanunun 39. maddesinde ise, suçun işlenmesine yardım edenin cezasından indirim yapılması öngörülmüş ve "suçun işlenmesine yardım etme" kapsamındaki hareketler "suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek, suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak" şeklinde sayılmıştır.
    Somut olayda sanıklar Kahraman ve Hamza"nın, TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasında seçimlik olarak sayılan hareketlerden herhangi birini gerçekleştirdiklerine; bu bağlamda suç konusu uyuşturucu maddenin temini, yüklenmesi, paketlenmesi, taşınması gibi bir fiile katıldıklarına ya da uyuşturucu maddeye ortak olduklarına ilişkin hiçbir delil bulunmamaktadır. Sabit olan fiilleri, diğer sanıklar Yusuf ve Memiş"in suç konusu uyuşturucu maddeyi nakletmesi sırasında, başka birer araçla önden giderek, ücret karşılığında yol kontrolü yapmaktan ibarettir.
    Böylece, uyuşturucu madde nakletme suçunun işlenmesine yardım eden sanıkların cezasından TCK"nın 39. maddesi uyarınca indirim yapılmamış olması yasaya aykırıdır.
    Açıkladığımız nedenlerle;
    a) Sanık ... hakkındaki hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımızdan, çoğunluğun onama görüşüne katılmıyoruz.
    b) Sanık ... hakkındaki hükmün, sanığın cezasından TCK"nın 39. maddesi uyarınca indirim yapılmamış olmasından dolayı da bozulması gerektiği düşüncesindeyiz. 10.07.2014




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.