Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/270
Karar No: 2017/7219
Karar Tarihi: 15.05.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/270 Esas 2017/7219 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/270 E.  ,  2017/7219 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı,12.07.2013 günü davalı ..."de görevli olarak çalışan davalılar ... ile ..."ın... istasyonunda çalışma yaptıkları esnada baz istasyonuna taktıkları cihazların boş kutularını istasyon yakınında yaktıklarını, yangının büyüdüğünü ve müvekkilinin deposuna sıçradığını, olay sonrası düzenlenen yangın raporunda yangının oluşmasında davalılar ... ile ..."ın tam kusurlu olduğunun ortaya çıktığını, yangın esnasında müvekkilinin deposunda bulunan 8000 adet saman balyası, 200 adet beşon tabir edilen kereste, 200 adet 10x10 ebadında kereste, 150 adet 4"lük sulama borusu, 150 adet ağaç iskele direği ve konfeksiyon teşhir malzemelerinin tamamının yandığını, bu malların yaklaşık değerinin 80.000,00 TL olduğunu, meydana gelen zarardan Avea İletişim Hizmetleri A.Ş işveren olarak, davalıların ... ve ..."ın da fail olarak sorumlu olduklarını, fazlaya ilişkin taleplerinin saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL maddi zararın yangın tarihi olan 12.07.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 38.950 TL daha artırarak 53.950 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı ..., dava konusu yangına sebebiyet verdiği iddia edilen diğer iki davalının müvekkil şirket çalışanı olmayıp dava dışı UDEC Telekom San. Tic A.Ş. çalışanları olduğunu, davalı müvekkilleri ile ilgisi olmayan şahısların gerçekleştirildiği iddia edilen fiillerden dolayı müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

    Davalılar ... ve ..., vekili müvekkilleri hakkında ceza yargılamasının tamamlanmadığını, somut kanıt ihtiva etmeyen itfaiye raporuna dayanılarak müvekkillerinin kusurlu ve yangından sorumlu kabul edilmelerinin olanıksız olduğunu,, somut olayda haksız fiilin tüm şartlarının bir arada bulanmadığını, davacının depoda meydana gelen zararla müvekkillerinin söndürmüş oldukları ateş arasında illiyet bağının hesaplanmasının gerektiğini, saman gibi ürünlerin satışı ve pazarlaması ile iştigal etmesine rağmen yangına karşı hiçbir önlem almayan davacının kusuru nedeniyle yangının çıktığını ve hızla yayıldığını, davacın tarafın tarım işiyle uğraştığını ve deposunda oldukça yanıcı nitelikte saman ve kereste gibi malların bulunduğunu, davacı tarafından istenen maddi tazminat miktarının fahiş olduğunu, somut ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde açılan davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece,davanın kabulü ile; 53.950,00 TL alacağın olay tarihi olan 12/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş,hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-TBK"nun 51/1(BK"nun 43/1)maddesinde "Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler."hükmü getirilmiştir.
    Bununla birlikte,BK"nun 55/1.maddesine göre; ""Başkalarını istihdam eden kimse, mahiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şu kadar ki, böyle bir zararın vukubulmaması için hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamıyacağını ispat ederse mesul olmaz."" ( TBK m.66 )
    Borçlar Kanununun 55.maddesi hükmü gereğince adam çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için; zararın çalışanın hukuka aykırı eyleminden doğması ve zarar ile çalışanın eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir.
    Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur.
    Somut olayda, davalıların Avea A.Ş."ne ait Avea baz istasyonunda çalışma yaptıkları sırada taktıkları cihazların boş kutularını istasyon yakınında yaktıkları, rüzgarın etkisi ile ateşin davacıya ait depoya sıçradığı ve depoda bulunan davacıya ait malzemelerin yanmasına ve zarar görmesine neden olunduğu, davalı ... nin ise yanında çalıştırmış olduğu kişileri seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken gerekli dikkat ve özeni gösterdiği hususunun dosya kapsamı ile ispatlanamadığı ve bu hali ile oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği gerekçesi ile istenen zarardan tümü ile davalıların sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.

    ../...
    -3-

    Mahkemece; konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan alınacak rapor sonucuna ve belirlenecek kusur oranına göre hüküm kurulması gerekirken kusur incelemesi yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Bununla birlikte, zararın kapsamının tayininde, zarar gören davacının da zararın meydana gelmesinde kusurunun olup olmadığının araştırılıp, tartışılması gerekir. Zira; TBK"nın 52/1. (BK m.44/1) maddesi gereğince; zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yüklümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
    Buna göre,her ne kadar mahkemece, davacının, yangın nedeniyle oluşan tüm zararlarının davalılarca tazminine karar verilmiş ise de, zararın meydana gelmesinde ve artmasında davacının müterafik kusuru olup olmadığı, somut olayda müterafik kusur indirimi yapılıp yapılamayacağı hususu üzerinde hiç durulmamıştır.
    Yine, Mahkemece; her ne kadar, yargılama sürecinde alınan 17/09/2014 havale tarihli hesap raporu nazara alınarak, 8000 adet saman balyası, 200 adet 5X5 olarak tabir edilen kereste, 200 adet 10X10 ebadında kereste, 150 adet dörtlü sulama borusu, 150 adet ağaç iskele direği, 1000 TL lık konfeksiyon teşhir malzemesinin yandığından bahisle karar verilmiş ise de ,12.07.2013 tarihli yangın raporunda tahminen 3000 balya,200 adet ağaç çıkma,4lük sulama borusu, 50 tane konfeksiyon teşhir malzemesinin yandığı belirtilmiş olup, iş bu tutanak ile bu dosyada alınan 17.09.2014 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; söz konusu raporların çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca mahkemece, tarafların sorumluluklarını ve kusur oranlarını ayrı ayrı gösterecek şekilde ve dosya kapsamında yer alan 17.09.2014 ve 12.07.2013 tarihli raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle uzman bilirkişiden Yargıtay denetimine uygun rapor alınıp, yine yangının ve zararın artmasında davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda gerekli değerlendirme de yapılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tüm bu hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi