11. Hukuk Dairesi 2015/15611 E. , 2016/9523 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/09/2015 tarih ve 2014/171-2015/698 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13/12/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirketten aldığı siparişe konu malların ..."a nakliyesi için davalı şirketten kamyon istediğini, davalı tarafından gönderilen kamyona malların yüklendiğini, malların sipariş veren şirkete teslim edilmediğini, uğranılan zarardan nakliye komisyoncusu olarak davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 167.368,00 TL"nin malın yüklendiği tarih olan 07.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin nakliyecilik ile iştigal ettiğini, davalının müvekkili şirketten nakliye için kamyon istediğini, müvekkili şirkete ait araçların ... dışında olması nedeniyle nakliyeciler sitesinde boşta olan bir kamyonun davacıya yönlendirildiğini, müvekkili şirketin taşıma komisyoncusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının nakliyat işi yapan davalı şirketten siparişe konu malları ..."daki adrese göndermek üzere kendisine kamyon temin etmesini istediği, davalı şirket yetkilisi de düzenlediği belge ile taşıma işlerinde kullanılmak üzere kamyonu gönderdiği, malın kamyona yüklendiği, ancak alıcıya teslim edilmediği, aramalara rağmen de yüklenen aracın plakası sahte olduğundan bulunamadığı, davalının taşıma komisyoncusu olduğundan 6102 sayılı TTK"nın 918. maddesi uyarınca uğranılan zarardan sorumlu olduğu, davacının taşımaya konu KDV hariç 150.361,11 TL mal bedelini davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 150.361,11 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK"nın 880. maddesine göre tazminatın eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanması gerektiği ve yine aynı kanunun 882. maddesi uyarınca tam zıya (tam kayıp) durumunda ödenecek tazminatın gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğu düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK"nın 886. maddesinde ise taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı haller düzenlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının mal bedelini tazminle yükümlü olduğu belirtilerek, taşımaya konu emtianın değeri davacının malı temin ettiği firma tarafından düzenlenen fatura bedeli esas alınarak belirlendiği gibi TTK"nın yukarıda belirtilen düzenlemelerine ilişkin bir değerlendirme yapılmamamıştır. Bu itibarla, mahkemece 6102 sayılı TTK"nın 886. maddesi uyarınca davalının sorumluluk sınırlamalarından yararlanıp yararlanamayacağı, davalının sınırlı sorumluluğa tabi olduğunun belirlenmesi halinde ise, davaya konu emtianın TTK"nın 880. maddesine göre eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre tazminat tutarı hesaplanıp, TTK"nun 882. maddesi uyarınca taşıyıcının üst sorumluluk sınırı tespit edilerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.