14. Hukuk Dairesi 2019/1825 E. , 2020/2488 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.04.2012 gününde verilen dilekçe ile yasal önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.02.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 192 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, kendisine herhangi bir resmi bildirim yapılmadan davalıya hisse satıldığını belirterek davalı adına kayıtlı hisselerin iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl dava yönünden davanın kabulü ile birleştirilen 2012/130 Esas sayılı dava dosyası davanın husumet yönünden reddine dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 19.06.2017 tarihli, 2015/18567 Esas ve 2017/5199 Karar sayılı ilamıyla “...Tereke temsilcisi atandıktan sonra davanın temsilci huzurunda görülmesi gerekir. Tereke temsilcisinin davayı takip edeceğini belirttikten sonra davanın reddini istemesi çelişki oluşturduğu gibi tereke temsilcisi atandıktan sonra davayı elbirliği ortaklarından birinin takip etmesi de mümkün değildir. Bu durumda mahkemece davacıya öncelikle tereke temsilcisinin değiştirilmesi, terekeye yeniden temsilci tayin edilmesi için süre verilmesi veya diğer mirasçıların muvafakatinin sağlanması için süre verildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl dava yönünden davanın kabulü ile “Dava konusu ...Köyü, 192 parsel sayılı taşınmazın davalı adına 24/04/2012 tarih 1388 yevmiye no ile kayıt edilen 29/50 hissesinin tapu kaydının iptali ile, ... oğlu ...mirasçıları adına ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/469 Esas ve 2005/469 Karar sayılı ilamındaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline”; birleştirilen 2012/130 Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın kabulü ile “Dava konusu Afyonkarahisar ili, ... ilçesi, ... Köyü, 192 parsel sayılı taşınmazın davalı adına 14/08/2012 tarih 2546 yevmiye no ile kayıt edilen 8/25 hissesinin tapu kaydının iptali ile, ... oğlu ...mirasçıları adına ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/469 Esas ve 2005/469 Karar sayılı ilamındaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir
2) Somut olaya gelince; davaya konu 192 parsel sayılı taşınmazın 5/50 hissesinin tapu kayıt maliki olarak davacının murisi ...görülmekte olup murisin diğer mirasçıları ise ..., . Dairemizin bozma ilamı öncesinde yargılama devam ederken muris ...’ın terekesine ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/472 Esas sayılı dosyası ile ...’nın tereke temsilcisi olarak atandığı, temsilcinin 05.03.2015 tarihli oturumda davayı takip edeceğini bildirdikten sonra davanın reddini istediği ve devam eden oturumlarda davacının davayı takip ettiği anlaşılmaktadır. Dairemizin bozma ilamı gereğince, yeni tereke temsilcisi olarak ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/636 Esas ve 2018/368 Karar sayılı ilamıyla ... atanmış olup adı geçen tereke temsilcisi huzurunda dava sonuçlandırılmıştır. Tereke temsilcisi atandıktan sonra davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından mahkemece lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de; bu husus, kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) No"lu bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun vekalet ücretine ilişkin 5. bendinin hükümden çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.