17. Hukuk Dairesi 2009/7391 E. , 2010/239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta meydana gelen 2.104.03.-YTL hasar bedelinin ödendiğini, davalı sürücünün olayda %75 oranında kusurlu olduğunu belirterek, kusur oranına isabet eden 1.578.03.-YTL"nin davalı ... poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... ... vekili sigortalının kusuru oranında azami 4.000.-YTL poliçe limiti ile sorumlu olduklarını, kusur ve zararın ispat edilmesi gerektiğini, davadan önce temerrüde düşürülmediklerinden ödeme tarihinden faiz istenemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili kusuru, hasarı kabul etmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 1.578.-YTL tazminatın ödeme tarihinden davalı ... poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsiline ... verilmiş; hüküm, davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TTK"nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı ..."nun 99/1.maddesinde hak sahibinin kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacıya ilettiği tarihten itibaren 8 işgünü içinde sigortacının ödeme yapmak zorunda olduğu belirtilmiştir. Şu halde, kanunen ödeme için kazanın bildirimi ve ilgili belgelerin ibrazından sonra 8 işgünü süre tanındığına göre, sigortacı ancak bu 8.günün sonunda temerrüde düşecektir. Diğer yandan, zarar gören, sigortacıya hiçbir ihbarda bulunmadan doğrudan trafik sigortacısı aleyhine dava açmışsa, sigortacının dava tarihinden itibaren temerrüde düşeceği kabul edilmiştir. Somut olayda, davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde dava tarihinden önce davacı tarafın herhangi bir ihbarda bulunmadığını, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini, bu nedenle ödeme tarihinden faiz talep edilemeyeceğini bildirmiş, buna karşın davacı vekili dava açılmadan önce usulüne uygun olarak davalı ... şirketine müracaatlarının bulunduğuna dair beyanda bulunmadığı gibi bununla ilgili belgeleri de dosyaya ibraz etmemiştir.
Bu durumda davalı ... şirketinin dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından, dava tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması gerekirken yazılı olduğu biçimde diğer davalı ile birlikte ödeme tarihinden işleyecek faizle sorumlu tutulması bozma sebebi olduğu gibi dava dilekçesinde tazminat yasal faizi ile birlikte talep edilmesine rağmen hüküm fıkrasında "1.578.-TL"nin 7.3.2005 ödeme tarihinden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline" denilmek suretiyle infazda duraksama yaratacak şekilde faizin niteliği yönünden açıklık olmaması da doğru değil bozma sebebi ise de bu yöndeki yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden HUMK"nun 438/7.maddesine göre hükmün düzeltilerek onanmasına ... vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinde yazılı "davacının davasının kabulü ile, 1.578.-TL"nin" tümcesinden sonra gelen "7.3.2005 ödeme tarihinden davalılardan (davalı ... Sigortadan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen
tahsiline" tümcelerinin hükümden çıkartılarak yerine "davalı ..."ten 7.3.2005 ödeme tarihinden, davalı ... ..."den 16.1.2007 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (davalı ... ... poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline" tümcelerinin eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ..."ye geri verilmesine 21.1.2010 gününde oybirliğiyle ... verildi.