11. Hukuk Dairesi 2015/11557 E. , 2016/9501 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ . FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR
Taraflar arasında görülen davada... 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/03/2015 tarih ve 2014/65-2015/21 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı adına tescilli 2002/15887 ve 2011/99380 no.lu ‘‘2. YENİ’’ markaları ile iltibas teşkil eden davalı adına tescilli 2006/12153 no.lu ‘‘İKİNCİYENİ’’ markasının 556 sayılı KHK’nın 7/b ve 42/1-a,b maddeleri delaletiyle hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı markası ile müvekkilinin markasının aynı ya da ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığını, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davacının uzun süre sessiz kalarak 7 yıl sonra davayı açmakta kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, markalarda kelime unsurlarının işitsel ve anlamsal bakımdan aynı olduğu, görsel farklılıkların benzerliği bertaraf eder nitelikte bulunmadığı, orta düzeyde benzerlik bulunduğu, davalı markasının tescilli bulunduğu 06, 12, 16. sınıfta tescilli bulunduğu ürünler yönünden düşük düzeyde benzerlik oluşmasına rağmen her iki markanın 35. sınıfta aynı hizmet sınıfında tescilli olduğu, bu yönde de benzerlik bulunduğu, davalıya ait markanın, ortalama tüketiciler nezdinde davacı markası ile karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davacı ile davalının oto ticareti sektöründe faaliyet gösterdiği, aynı sektörde faaliyet gösteren tarafların birbirinden haberdar olmamalarının düşünülemeyeceği, davalı tarafın markasının 06.03.2007 tarihinde tescil edildiği, iş bu hükümsüzlük davasının 13.03.2014 tarihinde açıldığı, 7 yıl süre ile kendisiyle aynı sektörde faaliyet gösteren bir işletmenin markasına sessiz kalarak davacının hak kaybına uğradığı, davalının 3.kişi konumunda olan davalının bayisi ... Otomotiv"in davacının markasını kullanmasında davalının bu kullanıma icazeti bulunduğu tespit edilemediği için sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiş, mahkemece, karar tebliğinin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin süre yönünden reddine dair verilen kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve tebligat evrakı resmi belge niteliğinde olup sahteliği mahkeme ilamıyla belgelenmediği sürece geçerli olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.