8. Hukuk Dairesi 2013/11731 E. , 2014/8937 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Avanos Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2013
NUMARASI : 2011/182-2013/19
R.. K.. ile M.. Ş.. aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Avanos Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 17.01.2013 gün ve 182/19 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, vekiledeni ile davalının 1998 evlenip 2005 yılında boşandıklarını, evlilik birliği içinde edinilen aile konutu niteliğindeki 137 ada 2 parselin edinilmesine çalışarak yapmış olduğu katkı nedeniyle taşınmazın değerinin yarısı olan 25.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, 1994 yılında başlayan kooperatif üyeliği peşinatı ile sonraki ödemelerinin davalının babası Hüseyin tarafından gerçekleştirildiğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, 31.10.1994 tarihinde başlayan kooperatif ödemelerinin tamamının davalı tarafından yapıldığı, davacının asgari ücretle çalışıp borçları bulunduğu ve taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduğu kanıtlamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 10.10.1998 tarihinde evlenmişler, 29.07.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 20.07.2007 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM"nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 29.07.2005 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, TMK"nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava dilekçesinin içeriği, yargılama oturumlarındaki beyanlar ve kooperatif vasıtası ile edinilen taşınmaza ilişkin ödemelerin tarihine göre dava, 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallara yapılan katkı payı alacağı ve TMK"nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmasından kaynaklanan değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından; dava konusu 137 ada 2 nolu parseldeki binanın 2 numaralı bağımsız bölümü davalının 31.10.1994 tarihinde başlayan kooperatif üyeliği sonucunda, 03.10.2000 tarihinde kat mülkiyeti kurulmasıyla davalı adına tescil edildiği ve kooperatif ödemelerinin 18.04.2003 tarihine kadar sürdüğü ve taşınmazın 2000 yılında fiilen teslim edildiği saptanmış olup taşınmazın fiilen teslim edildiği tarihte taraflar arasında 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi bulunduğundan taşınmaz davalının kişisel malıdır. Kural olarak, 743 sayılı TKM"nin yürürlükte olduğu; 01.01.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Somut olayda, davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı kayıtlarından davalının da kabulünde olduğu üzere, davacının evlilik birliği süresince çalışarak gelir elde ettiği görülmekle taşınmazın edinilmesine 01.01.2002 tarihinden önce katkıda bulunduğunun kabulü gereklidir. Öte yandan, taşınmaza ilişkin ödemeler 01.01.2002 tarihinden sonra da devam etmiş olup bu tarihten sonra boşanma dava tarihine kadar yapılan ödemeler edinilmiş maldan karşılandığından davacının değer artış payı alacağının da bulunduğunun kabulü gereklidir.
Öyle ise mahkemece, dava konusu taşınmaz için evlilik tarihine kadar yapılan ödemelerin davalının kişisel malı olduğu göz önünde bulundurularak, taşınmazın evlilik tarihindeki inşaat seviyesi tespit edilerek bu seviyenin inşaatın tamamına olan oranının tespiti ile bulunan oranın davalının kişisel malı olarak kabul edilmesi, evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar yapılan ödemeler bakımından inşaatın 01.01.2002 tarihindeki seviyesi belirlenerek bu tarihler arasında her bir eşin ayrı ayrı gelirlerinin belirlenmesi, tarafların sosyal statüleri ve konumları ile mesleki durumları göz önünde bulundurularak her birinin ayrı ayrı yine belirtilen tarihler göz önünde tutularak kişisel harcamalarının hesaplanması, 743 sayılı TKM.nin 152. maddesi uyarınca davalının aile başkanı ve evi geçindirme yükümlülüğünün bulunması nedeniyle bundan kaynaklanan harcamaların saptanması, davalının kişisel masraflarına eklenmesi, her birinin ayrı ayrı kişisel harcamalarının toplam gelirlerinden ayrı ayrı düşürülmesi, toplam tasarruf miktarı karşısında her birinin ayrı ayrı taşınmazlara yaptıkları katkı payı oranlarının bulunması, davacının katkı oranı ile evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar yapılan ödemelere ilişkin yukarıda açıklandığı üzere tespit edilen inşaat seviyesinin taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpımıyla elde edilen rakamın çarpımı sonucu davacının katkı payı alacağının belirlenmesi, 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan ödemelerin edinilmiş maldan yapılmış olması nedeniyle evlilik öncesi yapılan ödemeler ve 01.01.2002 tarihine kadar yapılan ödemeler nedeniyle yukarıda açıklandığı üzere belirlenen inşaat seviyesi oranları düşüldükten sonra kalan inşaat seviyesi oranı inşaatın karar tarihine en yakın tarihteki değeriyle ( sürüm değeri) çarpılarak artık değerin tespiti ve TMK"nun 227. maddesine göre davacının bu aşamada ½ katkısı olduğu nazara alınarak bulunan değerin yarısına değer artış payı olarak karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerindedir. Kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine , 08.05.2014 tarihinde oybirliyle karar verildi.