Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4599
Karar No: 2013/6004
Karar Tarihi: 2.....2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/4599 Esas 2013/6004 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/4599 E.  ,  2013/6004 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının ....09.2007 ve ....06.2006 tarihli genel kurul kararları uyarınca ödemesi gereken aidatları ödemediğinden hakkında ....400,00 TL aidat ve ....362,94 TL faiz alacağının tahsili için ... takibi başlattıklarını, takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 ... inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatifte üyeliğinin bulunmadığını, ....06.2006 tarihli genel kuruldan haberi olmadığını, buna rağmen ....03.2006 - 31.03.2006 tarihli belge ile müvekkilinin ... isimli kooperatif görevlisine ....300,00 TL ödemede bulunduğunu savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının 05.05.2006 tarihinden itibaren kooperatif üyesi olduğu, mevcut hazirun listelerinde de isim ve soy ismi geçtiğinden kooperatife üye olmadığına ilişkin iddiasının geçerli olmadığı, davalının ..."a ödediği ....300,00 TL paranın hissesini devraldığı,...."un ....400,00 TL borcu karşılığında alındığından bu ödeme iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile ....400,00 TL asıl alacak ve ....262,95 TL faiz olmak üzere ... takibinin toplam ....662,95 TL alacak üzerinden devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine, asıl alacağın %40"ı oranında ... inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Kooperatif anasözleşmesinin .../....maddesi uyarınca devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer. Diğer yandan, BK"nın 84. maddesi uyarınca, ödemeler öncelikle gecikme faizinden mahsup edilmesi gerekir ise de, davalı kooperatifin aksi yönde bir genel kurul kararı ya da uygulamasının bulunması halinde ödemelerin asıl alacaktan mahsubu da mümkündür. Mahkemece, öncelikle tüm genel kurul tutanaklarının davalı kooperatiften, temin edilemezse ilgili Ticaret Sicili Memurluğu"ndan veya anasözleşmesinin 41. maddesi gereğince Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü"nden getirtilmesinden sonra kooperatif uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla, ödemelerin asıl alacaktan mahsubu yönünde genel kurul kararı ya da tüm defter ve kayıtları incelenerek bu yönde bir fiili bir uygulama olup olmadığı tespit edilmelidir.
    Öte yandan, ... takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Dolayısıyla, takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Aynı ilke, ... Hukuk Genel Kurulu’nun ........2003 gün ve ...-589 E, 645 K; ........2011 gün ve ...-532 E, 640 K; Dairemizin 07.02.2013 tarih ve 2012/5291 E, 2013/634 K sayılı ilamlarında da benimsenmiştir. Mahkemece, davalı tarafça, ... takibinden sonra ve dava tarihinden önce ödemelerin dikkate alınarak asıl ve işlemiş faiz alacağının dava tarihi itibariyle belirlenmesi, ... inkar tazmınatının da bu tutar üzerinden hesaplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
    Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise kooperatifin kuruşulundan beri tüm genel kurul kararları, bilanço ve gelir gider cetvelleri ile yönetim ve denetim kurulu raporları, ilgili Ticaret Sicil Memurluğu"ndan ya da anasözleşmenin 41. maddesi gereğince Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü"nden celp edilerek, kooperatif konusunda uzman yeni bir bilirkişiden rapor alınarak, ona üyeliği devreden üyenin ve davalının dava tarihine kadar varsa ödemelerinin mahsubundan sonra davalının genel kurul kararlarına göre dava tarihi itibariyle ödemesi gereken aidat ve işlemiş faiz borcu belirlenip ayrıntılı, gerekçeli, davalının itirazlarını değerlendiren, denetime elverişli bir rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının kooperatifi alıcı olarak gösterdiği ....01.2007 tarihli, ....000,00 TL bedelli PTT ödeme belgesi ve 01.....2006 vade tarihli ....000,00 TL bedelli bono ve ....300,00 TL"lik önceki yönetici ..."a yapılan ödemeleri üzerinde durulmadan ve tartışılmadan, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Öte yandan, karar tarihinden önce 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu"nun .... maddesinde aynen "Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76"ncı, faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138"nci maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. " hükmüne yer verilmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 88. maddesinin "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz." hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranının anılan yasal düzenlemedeki yerine gelince; para borçları açısından borçlu temerrüdüne bağlanan sonuçlardan birisi, temerrüt faizi ödeme yükümlülüğüdür. Temerrüt faizi borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olması itibariyle, zamanında ifa etmeme olgusuyla doğrudan bir bağlantı içindedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 42. maddesine göre genel kurul bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Konut Yapı Kooperatifi Tip Anasözleşmesi"nin .../.... maddesinin .... bendi uyarınca ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek genel kurulun yetkisi dahilindedir.
    Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek yoktur. Ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, 818 sayılı BK’nın 101/.... (6098 sayılı TBK’nın 117.) maddesi hükmü karşısında, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Anapara faizi ise, borçlunun henüz temerrüde düşmeden ödemesi gereken sözleşmeyle kararlaştırılan faizdir. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, TBK" nın 88. maddesinde düzenlenen anapara faizi olmayıp, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir. Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun" un .../.... maddesi gereğince, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için .... maddede belirlenen yasal faiz oranına göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
    Maddenin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere temerrüt faizinin, yasal faiz oranından fazla alınması taraflarca kararlaştırılabilir. Anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, yukarıdaki paragrafta belirtilen 6098 sayılı TBK’nın 120/.... maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorundadırlar.
    Somut olayda, davaya konu aidat borcu ve faiz oranı kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiğinden ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı TBK’nın 120/.... maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un .../.... maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
    Bu durumda, mahkemece, karar tarihinden önce yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, işlemiş temerrüt faizi oranı ve miktarı ile işleyecek temerrüt faiz oranı bakımından gerektiğinde bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan yasal düzenleme gözden kaçırılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
    Diğer taraftan, takip talebinde ....400,00 TL asıl alacak, ....362,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ....762,94 TL"nin işleyecek %120 faizi ile tahsili istenmiş olup, mahkemece, BK"nın 104/son (TBK"nın 121/son) maddesi uyarınca, temerrüt faizine faiz yürütülmesi mümkün değildir. Mahkemece, asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı toplamı üzerinden takibin devamına karar verilmek suretiyle, takip talebinde yer alan işlemiş temerrüt faizine tekrar faiz yürütülmesi isteği de kabul edilmiş olduğundan, açıklanan madde hükmü bu şekilde ihlal edilmiş olmaktadır. Mahkeme kararının bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi