11. Hukuk Dairesi 2020/2814 E. , 2021/793 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25.02.2016 tarih ve 2014/1017-2016/145 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalının da bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, banka sözleşme gereğince ödenmesi gereken borç tutarları ödenmediğinden kredi hesaplarının kapatıldığını ve borçlulara ihtarname ile bu hususun bildirildiğini, verilen süre içerisinde borç ödenmediğinden borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı alınarak İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2013/3274 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalıların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalılardan icra inkar tazminatı alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... kendi adına asaleten şirket adına temsilen verdiği cevap dilekçesinde, harca esas değerin yanlış bildirildiğini davanın bu yönden reddi gerektiğini, gerek şirketi adına gerekse kefil olarak şahsı adına imzaladığı kredi sözleşmesinde %94 gibi fahiş bir faiz oranının kabul ve imza etmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın sözleşmenin tamamını dosyaya ibraz etmesi gerektiğini, ihtarnameyi cevabı ihtarname ile cevap verdiğini, bu ihtarname ile talep edilen faiz, masraf, faiz gider vergisi ve 501,24 TL senet masraflarının bankacılık mevzuatı açısından fahiş olduğunu, icra takibine yaptığı kısmi itirazda yasal hakkını kullandığını, faiz oranının bu koşullarda belirlenmesinin ancak hukuki yargılama sonucu ortaya çıkacağını, %20 inkar tazminatı kaleminin yersiz ve haksız olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalıların 31.12.2012 tarihinde temerrüte düştükleri, taraflar arasındaki sözleşmenin 12. ve 45.maddeleri uyarınca temerrüt faiz oranının %76,5 olduğu, takip tarihi itibari ile davacı bankanın davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 282.866,36 TL asıl alacak, 31.857,82 TL işlemiş faiz ve 1.591,89 TL gider vergisi olmak üzere toplam 316.317,07 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça 280.000.-TL"nin asıl alacak olarak kabullenildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalıların tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalıların bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.195,99 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.