Özet:

Çocuk Mahkemesi tarafından verilen bir karara göre, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından mahkumiyet hükümleri verilmiştir. Hırsızlık suçundan verilen hüküm usul ve kanuna uygun bulunarak onanmış, ancak konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen hükümde hesap hatası yapıldığı ve fazla ceza tayini yapıldığı tespit edilerek karar bozulmuştur. Hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ilk ilamda verilen ceza, doğru hesaplama sonucu neticeten çevrilmiştir. TCK'nın 50/3. ve 52/2. maddeleri gereğince 4.000 TL adli para cezasına çevrilen ceza, CMK'nın 231/11. maddesi dikkate alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu ilamdaki hüküm aynen kurularak açıklanması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddelerine gelince, TCK'nın 50/3. maddesi, \"Hükümlü akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle suç işlediği sabit olsa bile, mahkeme tarafından hüküm tarihinde veya daha sonra verilecek kararla, suçun işlenmesi sırasında tamamen hükümlü iradesi altında olup olmadığı ve suçu işleme yeteneğinin sınırlı olup olmadığına ilişkin bir rapor alınır. Bu durumda mahkûmiyet hükmü açıklanmaktan geri bırakılabilir veya infaz ertelenebilir.\" TCK'nın 52/2. maddesi ise \"Kanunda açıkça başka bir ceza öngörülmedikçe, suç işleyen çocuk, hükümlü gibi değil, korunması ve eğitilmesi gereken bir kimse olarak kabul edilir ve cezalandırılması hükmolunan kişinin iyileştirilmesi yoluna öncelik verilir. Kanunun belirlediği özelliklerdeki sosyal hizmet ve tedavi kurumlarına yerleştirilirler\" şeklindedir. CMK'nın 231/11. maddesi ise \"Hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş bir hükümde verilen ceza, uygulanmamış ise ve infaz edilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise, Yargıtay bozmaya göre hüküm kurar.\" şeklindedir.