Davacı,  3201 sayılı yasaya göre yaptığı   borçlanma işleminin iptaline, borçlanma tutarı l2.969 USD"nin iade anındaki döviz kuru üzerinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı 6.10.2006 günlü dilekçesi ile devredilen Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü adına ,Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"na karşı açtığı dava ile,Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden 3201 sayılı Yasa"ya göre yaptığı borçlanma işleminin iptali ile borçlanma tııtarı 12969 USD"nin iade anındaki döviz kuru üzerinden işleyerek yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
Mahkemece,istenen yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş ise de varılan bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
Somut olayda davacının 3201 sayılı Yasa"ya göre Almanya"da geçen hizmetlerini anılan yasada ki uygulama gereği Türkiye"de en son çalıştığı Kurum olan Emekli Sandığına borçlanmış daha sonra da borçlanmasının iptalini istemiştir.Davaya iş mahkemesin de bakılmış ise de bu davadaki ön sorunun bu davaya hanği yargı yolu tarafından bakılacağı olduğu açıktır.Bilindiği üzere mahkemelerin görevi ve yargı yolu "yasa"ile belirlenmiş olup kamu düzenine ilişkindir.Diğer bir usul kararı gereğince mahkemelerin görev,yetki gibi kuralları her davanın açıldığı tarihte tabi olduğu usul ve yasa kurallarına göre belirlenir.Somut olayımızda ise ,dava tarihi olan 6.10.2006  tarihinde davaya bekleme görevi idari yargının görev alanına girmektedir.
Bu yönden davanın yasal dayanağı 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu olup,konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.4.2008 gün ve 2008/335-321 sayılı kararında da belirtildiği üzere;5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile tüm sosyal güvenlik kuruluşları tek çatı altında toplanmıştır.Ne var ki 16.4.2006 günlü 5502 sayılı yasa ile devredilen bu kurumların tüzel kişiliklerinin"yönetim kurulu"oluşturuluncaya kadar devam edeceği aynı yasa"nın Geçici 2.maddesinde düzenlenmiş olup,bu madde gereğince"....Bu kanun gereği yönetim kurulu oluşturuluncaya kadar devredilen kurumların yönetim kuralları ilgili mülga kanunları gereği görevlerini yapmaya devam ederler.Kurum Yönetim Kurulunun en az toplanma yeter sayısı kadar üyesi göreve başladıktan sonra,devredilen kurumların yönetim kurallarının görevleri ve tüzel kişilikleri sona erer... "açık hükmü karşısında,Emekli  Sandığı Genel Müdürlüğünün Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altmda devredilen kurum sıfatı ile tüzel kişiliğini sürdürmekte iken,24.11.2006 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda yapılan seçim sonucu SGK yönetim kurulu üyelerinin seçildiği ve toplanması için gereken en az 6 üyeden daha fazla üyenin göreve başlaması ile 24.11.2006 tarihinde tüzel kişiliğinin sona erdiği bu davanın ise 6.10.2006 tarihinde Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünün tüzel kişiliğinin bulunduğu tarihte açıldığı görülmek1e,5434 sayılı Yasa gereğince davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğu açık olduğu halde"Yargı yolu nedeni ile görevsizlik Kararı"verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı  gerektirmektedir.
O halde,davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.