20. Hukuk Dairesi 2016/6357 E. , 2016/10794 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15/11/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden Hazine vekili Av..... ile diğer taraftan Orman Yönetimi vekili.... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 19/12/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile ... Köyü, 130 ada 9 parsel sayılı taşınmazın, Orman Yönetimi tarafından açılan ve kesinleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/159-2012/198 sayılı kararı ile 34.501m2 bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde hazine adına tesciline karar verildiğini, Türk Medeni Kanunun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, 69.000.-TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Hazine yönünden davanın kabulü ile 69.000.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
Yörede 1941 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1993 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilerek, dava tarihi itibarıyla değerlendirmenin yapıldığı bilirkişi raporu dikkate alınmak suretiyle karar verilmiştir.
Ancak, ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; arazide "tahminen" 200 adet fıstık çamı olduğu, orman ağaçlarının çokluğu nedeniyle fıstık çamlarının sayılamadığı, yakına baraj yapılmış olması nedeniyle arazi fiyatlarında artış "olabileceği" değerlendirilerek, dönümünün 2300.-TL olduğu açıklanmıştır.
Tazminat miktarı belirlenirken öncelikli konu, tapusu iptal edilen taşınmazın niteliğinin tespiti olup, çekişmeli taşınmaz tapuda arazi (meşeli tarla) niteliği ile kayıtlıdır. Tarım alanlarında, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer tespiti yapılması gerektiği halde; raporu hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda arsa-arazi ayrımı açıklanmadan, ancak sanki arsa imiş gibi satış fiyatı üzerinden değerlendirme yapıldığı, ancak bu değerlendirme yapılırken de emsal taşınmaz gösterilmeden, tahmini rayiç değere göre hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca; 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılması gerektiği kabul edilmektedir.
O halde mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilerek, gelir esası metoduna göre, tapunun iptaline ilişkin kararın kesinleştiği 20/06/2014 tarihi itibarıyla değeri tespit ettirilmeli, değerlendirmeye esas alınan ürünlerin maliyet ve gelir tablosu ilçe tarım müdürlüğünden getirtilerek bilirkişi raporu denetlenmeli, bundan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, böylesine bir araştırma inceleme yapılmadan, varsayımlara dayalı, soyut ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1350,00.-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak kendisini avukat ile temsil ettiren davalı Hazine ve Orman Yönetimine verilmesine 15/11/2016 günü oybirliği ile karar verildi.