5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5794 Karar No: 2016/8862 Karar Tarihi: 08.11.2016
Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/5794 Esas 2016/8862 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında açılan zimmet suçundan dolayı kamu davasında eylemleri görevi kötüye kullanma suçu kapsamında kabul edilerek cezalandırılması istenmiştir. Ancak, bu suç zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle düşmüştür. Dosya incelendiğinde, sanığa isnat edilen eylemlerin basit zimmet suçunu oluşturabileceği ve bu suçun 765 sayılı TCK’nın 102/3 ve 104/2. maddelerine göre 10 yıllık asli ve 15 yıllık ilaveli zamanaşımı sürelerine tabi olduğu anlaşılmıştır. Suç tarihi ile karar tarihi arasında bu sürelerin gerçekleştiği göz önünde bulundurularak kamu davası düşürülmüştür. 765 Sayılı TCK’nın 240/1 maddesi (görevi kötüye kullanma) ve 202/1 maddesi (basit zimmet) detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmelidir.
5. Ceza Dairesi 2016/5794 E. , 2016/8862 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Zimmet HÜKÜM : Düşme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık hakkında basit zimmet suçundan cezalandırılması istemiyle görevsizlik kararıyla açılan kamu davasında eylemleri 765 sayılı TCK’nın 240/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçu vasfında kabul edilerek suç tarihinden itibaren 7 yıl 6 aylık ilave zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın CMK’nın 223/8. maddesi gereğince düşmesine karar verildiği ancak dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre sanığa isnat olunan eylemlerin 765 sayılı TCK’nın 202/1. maddesinde düzenlenen basit zimmet suçunu oluşturabileceği, bu suçun aynı Kanunun 102/3 ve 104/2. maddelerine göre 10 yıllık asli ve 15 yıllık ilaveli zamanaşımı sürelerine tabi olduğu ve 24/01/1999 olan suç tarihi ile karar tarihi arasında bu sürelerin gerçekleştiği gözetilerek bu gerekçeyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ise de; sanık hakkında verilen zamanaşımı nedeniyle kamu davasının CMK’nın 223/8. madde ve fıkra hükmüne göre düşmesine ilişkin hüküm sonucu itibariyle usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle ONANMASINA, 08/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.