20. Hukuk Dairesi 2016/5302 E. , 2016/10791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, muarazanın men"i ve şerhin silinmesi davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı / davacı ...Ş. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15/11/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden... Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş. vekili Av.... ile diğer taraftan Orman Yönetimi vekili Av. .... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi vekili 14.03.2006 tarihli dava dilekçesi ile ... ilçesi ... köyü 164 parsel sayılı taşınmazın 1939 yılında 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan ilk orman tahdidinde orman sınırları içerisinde kaldığını, 1987 yılında 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uyarınca yapılan çalışmalarda da orman tahdit sınırları içerisinde kalmaya devam ettiğini, bu çalışmanın da 15/06/1988 tarihinde ilân edilerek kesinleştiğini, taşınmazın fiilen orman olduğunu belirterek, davalı adına olan tapu kaydının iptaline, orman vasfıyla Hazine adına tesciline, davalının müdahalesinin men"ine karar verilmesini talep etmiştir.
2008/157 sayılı birleştirilen dosyada davacı vekili, 07.04.2008 tarihli dilekçesinde ... köyü 164 parsel sayılı 110.264 m² taşınmazın 3116 sayılı Orman Kanununa göre 1940 yılında orman içerisine alındığını, daha sonra 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu çerçevesinde verilen Aralık 1955 tarih 81 numaralı 112.000 m² tapu kaydı ile 9 ada 18 tevzi parsel numarası verilerek ... adına tapuya tescil edildiğini,1969 yılındaki tapulamada yine... adına tespit yapıldığını, müvekkil şirketin taşınmazı 01.05.1986 yılında tapuda satın aldığını, Orman Yönetiminin açtığı dava sonucunda ... Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 2001/710 sayılı beraat kararı ve benzeri kararların kesin hüküm oluşturduğunu belirterek, taşınmazın müvekkil şirket adına tapuya tesciline ve Orman Yönetimi ile müvekkil arasındaki muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
... 18. (... 3) Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/413 sayılı dosyasında davacı vekili 24.11.2006 tarihli dilekçesinde, 164 parsel sayılı taşınmazın 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesine göre yapılan tahdit sonucunda, taşınmazın orman alanı içinde kaldığının belirlenmesi üzerine tapu kaydına "Ormanla ilişkisi vardır" şerhi konulduğunu, aslında taşınmazın toprak tevzii komisyonunca dağıtılan ve tapu tesis edilen yerlerden olduğunu bildirilerek, tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile İstanbul ili, ... ilçesi, ... köyü 164 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, müdahalenin men"i talebinin reddine,
2008/157 ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/413 sayılı dosyalarındaki talepler yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescili, taşınmazın tapu kütüğüne konulan “Ormanla ilişkisi vardır” şerhinin silinmesi ve muarazanın men"i istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ilk kez 1938 yılında yapılarak 1939 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı Kanuna göre makiye ayırma çalışması, 1969 yılında arazi kadastrosu, 1744 sayılı Kanunun yürürlüğü sırasında yapılan ve 10.05.1977 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve aynı Kanunun 2. madde uygulaması, 07.08.1985 tarihinde ilân edilen 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması ve 15.06.1988 tarihinde ilân edilen 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre 1939 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakıldığı, 1951 yılında maki tefrik komisyonu tarafından 5653 sayılı Kanuna göre makiye ayrıldığı, 1955 yılında 4753 sayılı Kanuna göre tevzi tapusu oluşturulduğu, 15/06/1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B madde uygulamasında ise yine orman sınırı içinde bırakıldığı, % 20-30 eğimli muhafaza makisi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
22/03/1996 tarih ve 1993/5 E.- 1996/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı gereğince, özel yasa hükümlerine göre oluşturulan tapulara değer verileceği kabul edilmiş ise de; anılan İçtihadı Birleştirme Kararının, 5653 sayılı Kanuna göre Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak makiye ayrılan ve özel kanunlar gereğince oluşturulan tapulu yerlerde uygulanacağı, orman niteliğini koruyan makilik alanlarda uygulama yerinin bulunmadığı gibi; 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanununda ormanların dağıtılacağına dair bir hükmün de bulunmadığı, muhafaza makisi niteliğinde ve Devlet Ormanı olan taşınmazların tevziinin söz konusu olamayacağı, maki kavramına girmeyen taşınmazlar hakkında kanun ve yönetmeliğe aykırı olarak yapılan makiye ayırma işleminin yok hükmünde olacağı, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 14.10.1999 gün ve 1999/7693 E. - 9956 K. sayılı kararında, muhafaza makilikleri orman rejimine tâbi olacağından verilen tevzii tapularının hukukî geçerliliğinin bulunmadığı kabul edildiği gibi; yine aynı dairenin 19.09.2001 gün ve 2001/8253 E. - 9337 K. sayılı kararı ile de eğimi % 12’den fazla olan makilik alanlar hakkında, 5653 sayılı Kanunun 43. maddesi hükmüne göre Bakanlar Kurulu Kararı olmasa dahi o yerin muhafaza makisi (Devlet Orman) sayılacağının belirtildiği, Hukuk Genel Kurulunun 25.11.2000 gün ve 2000/20-1663-1664 sayılı ve 14.03.2001 gün ve 2001/20-214/239 sayılı kararlarında da % 12’den fazla eğimli taşınmazların muhafaza makisi niteliğinde orman sayılacağı görüşünün benimsendiği, tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkralarının, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edildiği, kalan fıkralarının da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından, kanunların derhal yürürlüğe girme kuralı ve kamu düzeni nedeniyle devam eden uyuşmazlıklara ve tamamlanmamış hukukî durumlara da uygulanacağı, davaya konu taşınmazın bulunduğu yerde 1988 yılında yapılan 2/B madde uygulamasında dahi eylemli orman olması nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılmadığı, dava konusu parsel ve çevresindeki arazileri içine alan ve 1939 yılında yapılan orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra 1957 hektar 2500 m² yüzölçümündeki orman parselinin Temmuz 1945 tarih 39 numarada tapuya tescil edildiği, dava konusu parsel ve etrafının da bu tapu kaydı içinde kaldığı, kaldı ki; dava tarihi itibariyle orman kadastrosunun iptali için 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, komşu 163, 165, 166 ve 167 parsel sayılı taşınmazlar hakkında aynı yönde verilen kararların Dairenin 2012/12992 E. - 2013/3881, 2010/15324 E. - 2011/1239 sayılı kararlarıyla
onanarak kesinleştiği belirlenerek karşı davanın reddine, Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı-karşı davacı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1350,00.-TL avukatlık ücretinin davalı/karşı davacı ...Ş."den alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacı - karşı davalı Orman Yönetimine verilmesine, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine
15.11.2016 günü oybirliği ile karar verildi.