20. Hukuk Dairesi 2016/11073 E. , 2016/10787 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 3. Asliye Hukuk ve ... Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın ticari davalardan olduğu ve ..."da ..."nın 24/07/2015 tarihli kararnamesiyle 03/08/2015 tarihinde ticaret mahkemesi kurularak faaliyetine başladığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... Asliye Ticaret Mahkemesince ise davacı tarafından açılan asıl davanın 6762 sayılı TTK"nın yürürlükte olduğu 28/05/2010 tarihinde açıldığı, 6102 sayılı TTK nın 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu tarihten önce asliye hukuk mahkemesiyle asliye ticaret mahkemesi arasında iş bölümü ilişkisi bulunduğundan davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesinin davaya bakmakla görevli bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK hükümlerine göre, müstakil ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki (görev değil) işbölümüne ilişkindir. İşbölümü itirazı yalnız ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. (6762 sayılı TTK"nın 5. m., HUMK. 187), İlk itiraz olarak ileri sürülmeyen işbölümü itirazının mahkemece kabul edilmemesi gerekir. İş bölümü itirazının uygun bulunması halinde mahkemece dava dosyasının ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilir. Gönderme kararı nihai bir karardır. Mahkeme bu karar ile davadan elini çeker. Gönderme kararı ile dava sona ermeyeceğinden temyizi kabil kararlardan değildir. Gönderme kararı usulüne uygun şekilde verilmesi halinde (ilk itiraz olarak ileri sürülmesi ve mahkemece uygun görülmesi) gönderilen mahkemeyi bağlar ve gönderilen mahkeme bu davaya bakmak zorundadır. Ancak, gönderilen mahkemenin davaya bakma zorunluluğu iş bölümü itirazının ilk mahkemede süresinde yapılması hali ile sınırlıdır.
TTK"nın 5/1. maddesinde, "Aksine hüküm olmadıkça dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesinin ticari davalara dahi bakmakla vazifeli olduğu, 5/3 maddesinde, “Bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle iş sahasına girip girmediğinin yalnızca iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabileceği," 5/son maddesinde ise "vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur" hükümlerine yer verilmiştir.
Yine TTK’nın 5. maddesinde, ikinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyet itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olabileceği hüküm altına alınmıştır. Münhasıran iki tarafın arzusuna tâbi olmayan işlerle ilgili davalara mutlaka kanunda gösterilen mahkemelerde bakılır ve bu davalara ilişkin iş bölümü
itirazı ilk itiraz değildir. Bu davalar, tarafların sulh olamayacakları ve üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalardır. İflas davaları ticaret mahkemesi bakımından münhasıran iki tarafın arzusuna tabi olmayan davalardandır. Bu davalara ilişkin iş bölümü itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi şart değildir. Taraflar yargılama bitinceye kadar işbölümü itirazında bulunabilirler. Mahkemede davanın her aşamasında kendiliğinden ve dava dosyasının işbölümüne sahip mahkemeye gönderilmesine karar verir. (Baki Kuru HUMK 6. baskı sh. 715)
Buna göre mahkemece sadece münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işlerde yani tarafların sulh olamayacakları ve üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalarda iş bölümü itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi şart değildir. Bu davalar dışındaki ikinci fıkrada yazılı hallerde bir davanın ticari veya hukuki mahiyet itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz olarak ileri sürülebilir.
Her ne kadar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile birlikte asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüşmüş ise de aynı Kanunun 9/1 maddesine göre "Bu Kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabidir."
Somut olayda; davacının sonradan istifa eden vekili, davalının, taraflar arasında imzalanan 21.10.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, müvekkili tarafından bedeli peşin olarak ödenen taşınmazın tapuda ferağını vermediğini ileri sürerek, sözleşme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescili, bunun mümkün görülmemesi halinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00.-TL"nin davalıdan tahsili istemiyle, 28/05/2010 tarihinde davalıya karşı ... Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmış, ... Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanununa göre, asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki görev değil, iş bölümü ilişkisidir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılmadığı gibi, iş bölümü itirazında bulunulmadan kendiliğinden görevsizlik kararı da veremeyeceğinden, davanın ilk açıldığı ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.