17. Hukuk Dairesi 2009/5976 E. , 2010/214 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın meydana gelen trafik kazasında hasarlandığını, olayda davalı şirketin Karayolu Kenarında Yapılacak Tesisler Hakkındaki Yönetmeliğe göre kusurlu bulunduğunu ve sigortalı araçtaki hasar bedelinin sigortalılarına ödendiğini ileri sürerek, 3.300,00 TL.nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline ... verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusuru kabul etmediklerini, olaya ilişkin olan ceza davası neticesinin beklenmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 3.300,00 TL.nın 16.7.2004 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine ... verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, TTK.nun 1301.maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanununun 53.maddesi gereğince, hukuk hakimi ceza dosyasındaki kusur oranı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesinin maddi vakıaların tespitine dair kararı ile bağlıdır.
Olaya ilişkin olarak, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/130 Esas ve 2008/14 ... sayılı dosyasında Taksirle Yaralama suçundan görülen kamu davasında; sanıklar ...,... ve eldeki dosyadaki davalı şirketin yetkilisi olan ... Aksoy hakkında yargılama yapılmış ve adıgeçen dosyada ... Kurumundan alınan 28.6.2007 tarihli bilirkişi raporunda, olayda sanık Niyazi"nin 8/8 oranında kusurlu olduğu, diğer sanıkların ise kusurlarının bulunmadığı belirtilmiş ve ceza mahkemesince, davalı şirketin yetkilisi olan sanık ... Aksoy yönünden “yol kenarındaki şantiye sahasının kazanın oluşumuyla ilgisi bulunmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir. Eldeki dosyada ise; yargılama sırasında alınan 27.9.2005 tarihli bilirkişi raporunda; olayda davalı şirkete 3/5 oranında kusur izafe edilmiş, itiraz üzerine alınan 25.12.2008 tarihli bilirkişi raporunda da; davalı şirketin % 40 oranında kusur olduğu belirtilmiştir. Kusur oranları yönünden hangi bilirkişi raporunun, hangi nedenle diğerinden üstün tutulduğu ve benimsendiği hususu mahkemece tartışılmadığı gibi, yukarıda açıklandığı üzere yargılamada alınan bilirkişi raporları ile ceza dosyasında alınan rapor arasında kusur oranları yönünden çelişki meydana gelmiştir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; yukarıda sözü edilen ceza mahkemesi dosyası getirtildikten sonra kusur oranının tesbiti yönünden ... Teknik Üniversitesi ya da Karayolları Fen Heyeti gibi kurumlardan oluşturulacak uzman bilirkişi kurulundan ceza dosyasından alınan rapor ile yargılamada esnasında alınan bilirkişi raporları arasında kusur oranları ve hasar yönünden meydana gelmiş olan çelişkilerin duraksamaya yer vermeyecek şekilde gidermek üzere ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık rapor alınarak varılacak sonuca göre bir ... vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle,mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Kabule göre; hükmedilen tazminat yönünden, mahkemece taleple bağlı kalınarak hükümde yazılı miktarın kabulüne ... verilmiş ise de,sigortalı araçta meydana gelen gerçek hasar miktarı yönünden bilirkişi raporları arasında meydana gelen çelişkiler giderilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21.1.2010 tarihinde oybirliğiyle ... verildi.