Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 20.2.1995-1.5.1997 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum ile M. Üniversitesi N.S.Eğitim Vakfı M. Üniversitesi Sosyal Bilimler Ent. Md.lüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının, 20.02.1995-01.05.1997 tarihleri arasında ücreti M. Üniversitesi N.S. Eğitim Vakfı tarafından ödenmek suretiyle diğer davalı M. Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğünde çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı tanığı Selahattin Harputlu’nun beyanı ve bilirkişi raporu esas alınarak davacının davalıya ait işyerinde 20.02.2005-30.04.1997 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde, hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumu dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki, bu tür kanıtların bulunmaması istemin salt bu nedenle reddini gerektirmez. Somut bilgilere dayanması ve inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlara dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür hizmet tesbiti davaları kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle sonuca gidilirken araştırma ve soruşturmayı doğrudan genişletmek suretiyle ve olabildiğince delil toplanması gereği göz önünde tutulmalıdır. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 ve 2007/9482 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda,davalı işverence davacının çalışmalarının 1.11.1997-16.10.2001 tarihleri arasında kuruma bildirildiği mahkemece uyulan Dairemizin 27.04.2006 tarihli bozma ilamında davacının çalıştığını iddia ettiği döneme ait imzalı ücret bordrolarının davacının çalıştığı vakıf iş yerinden getirtilip toplanan delillere göre karar verilmesi vurgulanmıştır.Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada davalı vakıftan ihtilaflı dönemin tamamına ilşkin ücret bordroları getirtilmesine rağmen bordrolarda davacının adının olmadığı görülmüş;davacının bir kısım ücret ödemelerinin Pamukbank Bahçelievler şubesi kanalıyla çek hesabı yoluyla ödendiğini iddia etmiş ilgili banka şubesine yazılan yazıya verilen cevapta ise davacıya davalı kurumlar tarafından 1995-1997 tarihleri arasında herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığını bildirmiştir.
Dinlenen bordro tanıkları N.K. Ve S.Ö. Davacının ne zaman işe girdiğini ve ne kadar süre çalıştığını hatırlayamadıklarını diğer bordro tanıkları F.S.U. Ve G. G. Ise davacının 1997 tarihinden itibaren Enstitüde çalıştığını bildirmişlerdir.Davacının ihtilaflı dönemde çalıştığını doğrulayan tek tanık bordro tanığı olmayan davalı Enstitüde öğrenci olarak 20.09.1995-27.09.1997 tarihleri arasında master öğrencisi olan S. H.dur. Bu tanığın ifadesi ise yeterli olmayıp hükme dayanak alınacak nitelikte değildir.
Ancak davacı delil olarak ihtilaflı dönemde çalıştığını bildiren 2.7.1998 tarihli Enstitü müdür yardımcısı Doç.Dr.E.C.M. Imzalı,8.12.1999 tarihli Prof.Dr.Ş.C.S., yine 27.12.2001 tarihli Prof.Dr.Ş.C.S. Enstitü Müdürü imzalı yazılara dayanmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, davanın niteliği gözetilerek araştırma ve inceleme derinleştirilmeli; bu bağlamda davacı dayanağı yazılarda adı geçen E.C.M. Ve Ş.C. Saruhan’ın tanık sıfatıyla dinlenerek davacının çalışmasının gerçek ve fiili olup olmadığının ücretinin nasıl ödendiğinin ve ücret bordrolarında adının geçmeme nendi araştırılarak bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan Marmara Üniversitesi N.S.Eğitim Vakfı M. Üniversitesi Sosyal Bilimler Ent. Md.lüğü"ne yükletilmesine, 17.02.2009 gününde oy birliğiyle karar verildi.