11. Hukuk Dairesi 2016/14093 E. , 2016/9472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/05/2016 tarih ve 2014/315-2016/381 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ... Holding A.Ş., ... ve ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalılara, bir belge karşılığında 18.04.2000 tarihinde 30.000 DM yatırdığını parasını geri almak istediğinde ise bu isteğinin reddedildiğini ileri sürerek, davalıların malvarlığı üzerine alacak miktarı kadar tedbir konulmasını, yatırılan 30.000 DM alacağın ticari faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davacı ile davalı ...Ş arasında ortaklık ilişkisinin olduğunu, bu sebeple olayda uygulanması gereken kanun maddelerinin TTK’nın 329 ve 405. maddeleri olduğunu, bu maddelere göre hisse bedellerinin davacıya iade edilmesinin mümkün olmadığını, davacı ile diğer davalılar arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığından bu davalılar yönünden ikame edilen davanın husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın HMK 17. maddesi hükmü uyarınca şirketin sicil adresindeki yer mahkemesinde görülmesi gerektiği, bu yetki kuralının da kesin olduğu ve diğer davalılar aleyhine açılan davalar arasında hukuki ve fiili irtibat olduğu ve birlikte görülmesi gerektiği gerekçesiyle HMK 144/ç ve 115 maddeleri gereğince mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili görevli ... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, ... Holding A.Ş, ... ve ... vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşıldığı üzere davacı, şirket ortağı olmadığı ve davalılarca kendisinden dolandırıcılık suretiyle para alındığını ileri sürmüştür. Her ne kadar mahkemece davacının, davada taraf olmayan ... İnşaat Tarım ve San. Tic. A.Ş."nin ortağı olduğu, ortaklık aleyhine açılan davanın şirketin sicil adresindeki yer mahkemesinde açılması gerektiği, davalı gerçek kişilerin de anılan şirketin yöneticileri olması ve davalılar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğer davalıyı etkileyecek olması nedeniyle gerçek kişi davalılar hakkında da davanın aynı yerde görülmesi gerektiğinden bahisle tüm davalılar hakkında yetkisizlik kararı verilmiş ise de anılan şirket davada taraf olmadığı gibi, dava tarihi itibarıyla davalı ...Ş’nin merkezinin .... olduğu ve gerçek kişi davalıların da yetki itirazında bulunmadığı görülmüştür. Bu itibarla, davalılar hakkında yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmadığı gibi, diğer davalı ...Ş."nin hukuki durumu da davacının usulüne uygun olarak alınan para karşılığında şirket ortağı olup olmadığı hususuna bağlı bulunduğundan, mahkemece; davacı tarafça ibraz edilen belgede ismi geçen ... .... A.Ş. adlı şirketin davalılarla ilgisinin ne olduğu, yatırılan paranın bu davalılara aktarılıp aktarılmadığı incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemenin tüm davalılar hakkında yetkisizlik kararı vermesi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bir kısım davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.