11. Hukuk Dairesi 2020/2708 E. , 2021/791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22.03.2016 tarih ve 2015/1145 E. - 2016/366 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının, davadışı ...ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, bu şahıstan aldığı T.Halk Bankası A.Ş. ... ...Şubesi"ne ait...no"lu, 20.000,00-TL bedelli çeki kaybettiğini, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2015/710 esas sayılı dosyası ile açtığı çek iptali davasında davalının çek hamilinin kendisi olduğundan bahisle müdahale talebinde bulunduğunu, çek üzerinde hak sahibi olan şahsın davacı olduğunu, çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, çekin iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalının çekin hamili olduğunu, çeki ticaret yaptığı kişilerden aldığını, bu sebeple de kayıp nedeniyle çek iptali davasına müdahale talebinde bulunduklarını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalının 2015/710 esas sayılı hasımsız çek iptali davasına çekin kendi elinde olduğunu iddia ederek müdahale talebinde bulunduğu, ilgili mahkemece davalıya karşı istirdat davacı açılması için süre verildiği, davalının pasif husumet ehliyeti olduğu, davacının çek arkasındaki ciranta imzasına bir itirazda bulunmadığı, çekin kötüniyetle devirler sonucu davalıya geçtiği yönünde bir iddia ve ispat olmadığı, tacir olan ve basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü bulunan davacının, çekin rızası hilâfına çıktığını iddia ederek çekin istirdatını talep etmesi ve iddiasını ispatlayabilecek hiç bir delil göstermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İş bu karara karşı, davalı vekili hükmün vekalet ücreti bakımından bozulması istemiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verildikten sonra hüküm fıkrasının 7. bendinde davalı vekili olduğunu söyleyen vekiller tarafından dosya içerisinde vekaletname ve yetki belgesi sunulmadığı gerekçe gösterilerek davalı vekiline vekalet ücreti taktirine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de 05.01.2016 celse de davalı vekili olduğunu söyleyen ve yetki belgesini sunan ...’ın geldiği belirtilerek adı geçenin duruşmalara davalı vekili olarak kabulüne karar verilmiş olduğu gibi bilahare dosyada da adı geçen vekilin davalıyı temsil ettiğine dair vekaletnamenin ve yetki belgesi sunulmuş olmakla hükmün vekalet ücreti yönünden bozulması gerekmiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince hüküm fıkrasının 7. bendinde “-Davalı vekili olduğunu söyleyen vekiller tarafından dosya içerisine sunulmuş herhangi bir yetki belgesi ve buna dayanak gösterilebilecek herhangi bir vekaletname sunulmadığından davalı taraf yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,” yer alan bendin kaldırılarak yerine “Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,” şeklinde mahkeme kararının düzeltilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince; hüküm fıkrasının 7. bendinin “Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,” yazılarak mahkeme kararının düzeltilerek ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 03.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.