Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/28356
Karar No: 2014/5294

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2012/28356 Esas 2014/5294 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkum edilmiştir. Karar oy birliğiyle onanmıştır. Ancak, karşı oy gerekçesi olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın haberleşme özgürlüğü ve gizliliği ile ilgili maddelerine atıfta bulunulmuştur. Kanunlara göre, haberleşmenin gizliliğine sadece hâkim veya yetkili merci kararı ile müdahale edilebilir. Hukuka aykırı olarak dinlenen sanık telefon konuşmaları delil olarak kullanılamaz. Kanunlar konusunda detaylı bilgi için Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135. ve 138. maddelerine bakabilirsiniz.
10. Ceza Dairesi         2012/28356 E.  ,  2014/5294 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ANKARA 11. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet


    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 08.07.2014 tarihinde Başkan Vekili ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY GEREKÇESİ:
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 8. maddesine göre, “Her kişi özel ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Bu hakların kullanılmasına resmî bir makamın müdahalesi demokratik bir toplumda millî güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suçların önlenmesi, sağlığın veya ahlâkın ve başkasının hak ve özgürlüklerinin korunması için zorunlu bulunduğu ölçüde ve kanunla düzenlenmesi koşuluyla olabilir.”
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 22. maddesinde “Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde karar kendiliğinden kalkar.” hükmü yer almaktadır.
    Böylece diğer bireysel hakların yanında “haberleşme özgürlüğü ve haberleşmenin gizliliği” koruma altına alınmıştır.
    Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 135. maddesinde bir suç nedeniyle yapılan soruşturma kapsamında haberleşmenin gizliliğine müdahale edilebilmesinin koşulları ve kuralları belirlenmiş, şüpheli veya sanığın telefonunun hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla dinlenebileceği öngörülmüştür.
    Ceza Muhakemesi Kanunu"nun “Tesadüfen elde edilen deliller” başlığını taşıyan 138. maddesinin ikinci fıkrasında ise, “Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet savcılığına derhâl bildirilir.” denilmiştir.
    Gerekli koşullar bulunduğunda bir kişinin telefonunun dinlenmesi için hâkim veya yetkili merciden alınan karar, sadece o kişinin ve soruşturma kapsamındaki suçla ilgili olarak haberleşmesinin gizliliğine müdahale yetkisi verir. Hâkim veya yetkili merciin kararı üzerine telefonu dinlenen kişiyle konuşan diğer kimselerin haberleşmesinin gizliliğine müdahale için ayrıca hâkim veya yetkili merciin kararı gerekir. Böyle bir karar alınmadan yapılan dinlemeler o kişiler yönünden “hukuka aykırı delil” niteliğindedir.
    İletişimin dinlenmesi koruma tedbirine başvurulmasındaki asıl amaç, dinlenen konuşmalardan yararlanılarak maddi delillere ulaşmaktır. İçeriğine değişik anlamların yüklenmesi mümkün bulunan telefon konuşmaları, maddî bulgularla desteklenmedikçe mahkûmiyet için yeterli bir delil sayılamaz.
    Somut olayda; sanığın eşi olan ... hakkında dinleme kararı alınmış, ancak sanık ..."ın telefonu ise Cumhuriyet savcısı veya hakim kararı olmadan dinlenmiştir.
    Cumhuriyet savcısı ve hakim kararı olmadan sanığın telefon konuşmalarının dinlenmesi hukuka aykırı olup, delil olarak hükme esas alınamaz. Bu konuşmaların “tesadüfen elde edilen delil” olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir, çünkü konuşmalar soruşturması yapılan suçla ilgilidir.
    Sanık ... tüm aşamalarda suçla ilgisinin olmadığını söylemiştir. Diğer sanığın, sanık ..."ın suça iştirak ettiğine ilişkin bir beyanı da yoktur.
    Sonuç olarak, sanığın savunmasının aksine, atılı suçu işlediğine ilişkin hukuka aykırı olarak dinlenen telefon konuşmaları dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesinin yasaya aykırı olması nedeniyle, hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, onama yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 08/07/2014

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi