Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/2380 Esas 2016/3018 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2380
Karar No: 2016/3018
Karar Tarihi: 14.03.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/2380 Esas 2016/3018 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/2380 E.  ,  2016/3018 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.12.2013 gün ve 108-736 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, davalı ile kardeş olduklarını, ortak murisleri ..." in 151 ada 18 parsel sayılı taşınmazda bulunan kat irtifaklı mesken niteliğindeki 3 adet bağımsız bölümünden 1. katında bulunan daireyi kızı ..." ye, 2. katında bulunan daireyi davalıya, 3. katında bulunan daireyi oğlu ..." e aynı gün sattığını, kendisine bir şey vermediğini, temliklerin muvazaalı olduğunu, murisin iradesinin gerçek olmadığını, satışların mal kaçırmaya yönelik bulunduğunu, murisin maddi durumunun iyi olduğunu, taşınmazları satmaya ihtiyacının bulunmadığını ileri sürerek, 151 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 2. katında bulunan 40/130 arsa paylı mesken niteliğindeki bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile muris Mehmet mirasçıları adına tescili istemiştir.
    Davalı, murisin daireleri yaptıracak maddi gücünün olmadığını, murise cüzi bir miktar para vererek taşınmazın kat irtifakını aldıklarını, devamında inşaatı kendi parasıyla tamamladığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, miras bırakanın yaptığı işlemin muvazaalı olduğunun ispatlanmadığı, satışın gerçek olduğu gerekçesiyle, davanın reddine ilişkin verilen karar, Dairece; “... İsteğin terekeye iadeye yönelik olduğu, dava dışı ortaklar bulunduğu, davada terekenin temsil edilmediği, hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine M.K.nun 640 mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın görülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek davanın esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı....” gerekçesiyle bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak, miras şirketine temsilci atanması sağlanmış, temsilci, duruşma günü kendisine tebliğ edilmesine rağmen duruşmada hazır bulunmadığından, davanın, dava şartı olan taraf ehliyeti yokluğundan esasa girilmeksizin reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden; bozma ilamı uyarınca terekeye temsilci atandığı, tereke temsilcisi ..." e davanın reddine ilişkin gerekçeli kararın tebliğ edilmesine karşın, kararı temyiz etmediği, kararın davacı ... vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer.
    Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren davacı mirasçının temyiz dilekçesinin REDDİNE, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.