1. Hukuk Dairesi 2014/14870 E. , 2016/3016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda; yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı ... ve katılma yolu ile davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..." ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalılar ..., ..., ... ve ..." in babası, ..." in dedesi muris ... ile 1999 yılından, murisin ölüm tarihi olan 2010 yılına kadar gayri resmi birlikte yaşadıklarını, birliktelikleri esnasında murisin 4403 ada 9 parseli kendisine satış yolu ile temlik etmek istediğini, ancak hatayla 4403 ada 8 parselin adına tescil edildiğini, davacının kendisine temlik edildiğini düşündüğü 4403 ada 9 parsel üzerindeki evi tamir ettirdiğini, masraf yaptığını, yapılan yanlışlıktan davalı ..." ın aleyhine açtığı ecrimisil ve elatmanın önlenmesi istemli dava ile haberdar olduğunu ileri sürerek, davalı ... adına kayıtlı 4403 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini, adına kayıtlı 4403 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tescilini, 4403 ada 9 parsel sayılı taşınmazda muris ..." dan mirasçılara intilal eden payın bedel karşılığında temliken tescilini, talepleri kabul edilmez ise 4403 ada 9 parsel ve 8 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki yüzölçümü fark bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı ..., davanın zamanaşımına uğradığını, davacı ile dedesi muris ..." ın gayri resmi birlikte yaşadıklarını, 4403 ada 9 parsel sayılı taşınmazda ikamet ettiklerini, 4403 ada 9 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, iyiniyetli olduğunu, davacının evi boşaltmasını istediğini, davacı evi boşaltmayınca ... Asliye Hukuk Mahkemesi" nin 2012/68 Esas sayılı dosyası ile ecrimisil ve elatmanın önlenmesi davası açıldığını, hata iddiasının gerçek dışı olduğunu, murisin davacıya 4403 ada 8 parsel sayılı taşınmazı temlik ettiğini, muristen senet alan, ölümünden sonra mirasçıları hakkında icra takibi başlatan ve 4403 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerine haciz işlemi uygulatan davacının, hangi taşınmazın kendine temlik edildiğini bildiğini, dava değerinin düşük gösterildiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ..., ... ve ..., zamanaşımı süresinin dolduğunu, kademeli isteğin yasal dayanağının bulunmadığını, 4403 ada 8 parselin davacıya temlikinde hata olmadığını, 4403 ada 9 parsel sayılı taşınmazın paylı olduğunu, istese de murisin bu taşınmazı temlik edemeyeceğini belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ..., usulüne uygun davetiyeye rağmen savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece; tanık beyanları doğrultusunda murisin 9 parsel sayılı taşınmazı davacıya bağışladığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 9 parsel sayılı taşınmazın 177/277 payının davacı adına, 100/277 payının davalı ... adına, 8 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK"nun 413 (6100 sayılı HMK"nun hükümleri) ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca dava değerinin iptal ve tescile karar verilmesi istenen dava konusu taşınmazın değerinden ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.
Öte yandan, Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK."nun 409.maddesinde (6100 sayılı Yasanın 150. maddesi) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazların keşfen saptanan değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu gereklilik yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması yerinde değildir.
Kabule göre de; dava konusu 4403 ada 8 parsel sayılı taşınmazın, temlikine esas 05/04/2000 ve 10/08/2006 tarihli akit tabloları getirtilmeden karar verilmesi de isabetsizdir.
Davacı ve davalı ..." in temyiz itirazları bu nedenle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.