Davacı, 14.6.1982-1.1.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 1.7.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine  karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme  bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı.14.06.1982-01.01.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa”ya tabii zorunlu sigortalı olduğunun ve 01.07.2005 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitini istemiş mahkemece istemin reddine ilişkin karar Dairemizin 05.06.2007 tarihli kararı ile .davacının önceden Bağ-kur’a tescil edilmiş olduğu ve uyuşmazlık konusu döneme ilişkin primlerin 1994 yılında kurumca tahsil edildikten sonra uzun süre kullanıldığından  belirtilen dönemde zorunlu sigortalı sayılması gerektiği, yaşlılık aylığı koşullarının buna göre tartışılarak bir karar verilmesi gerekçesiyle  bozulmuştur.
Bozma kararına uyma kararı veren mahkemece,davacının sigortalı sayılan 20.04.1982-20.06.2005 tarihleri arasında davalı kuruma prim borcu olup olmadığı araştırılmış,yargılama devam ederken davacı prim borcunu 29.02.2008 tarihinde yatırmıştır.
Bu durumda davacının 1479 sayılı Yasa’nın Geçici 10.maddesi uyarınca yaşlılık aylığı koşullarını taşıdığı ve anılan yasanın 4447 sayılı Yasa’nın 28.maddesi  ile değişik 35.maddesine göre prim borcu olmama koşulu 29.02.2008 tarihinde gerçekleşmiş olduğundan, davacıya bu tarihi takip eden 01.03.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi  gerektiği açıktır.
Mahkemece ,davanın Sosyal Güvenlik haklarına ilişkin ve  sigortalının bu haklarını zaman kaybetmeksizin sağlanmasının sosyal devlet ilkesinin bir gereği olduğu  dikkate alınmaksızın ,davacının talebinin 01.07.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı  bağlanmasına yönelik olduğundan bahisle  davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde ,davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.              
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya  iadesine,   17.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.