Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/758 Esas 2014/2683 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/758
Karar No: 2014/2683
Karar Tarihi: 11.02.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/758 Esas 2014/2683 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2014/758 E.  ,  2014/2683 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 02/05/2013
    NUMARASI : 2013/177 D.İş

    Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz isteminin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    İhtiyati haciz isteyen vekili, ticari satıştan kaynaklanan alacağın tahsilinin temini amacıyla irsaliyeli faturalar, hesap ekstresi ve (aleyhine ihtiyati haciz istenen) borçlunun marketini kapattığına ilişkin fotoğraflara istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece, cari hesap ekstresine göre ihtiyati haciz talep edildiğinden İİK’nun m.257/1 hükmüne göre vadesi gelmiş bir para borcunun bulunduğunun kabul edilemeyeceği, alacağın kambiyo senedine dayanmadığı gerekçeleriyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.
    İcra ve İflâs Kanunu"nun (İİK’nun) 257’nci maddesinin 1’nci fıkrası uyarınca “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hükme göre, bir para alacağının vadesinin gelmesi hâlinde alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. İİK"nun 258’nci maddenin 1’nci fıkrası uyarınca, “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup, kesin bir ispat aranmamakta ise de özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir.
    Somut olayda ibraz edilen hesap ekstresine göre ihtiyati haciz isteminin reddedildiği belirtilmiş ise de dosya içeriğinde ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından ibraz edilmiş ve teslim alan kısmında imza bulunan irsaliyeli faturalar yer almakta olup, bu deliller hakkında mahkemece bir değerlendirme yapılmamıştır. Öte yandan İİK’nun 257’nci maddesinin 1’inci fıkrasına göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için borcun vadesinin gelmiş olması, diğer bir anlatımla muaccel olması yeterlidir. TBK’nun 90’ıncı maddesine göre, “İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur.” Bu kanun hükmüne göre muacceliyet, alacaklının alacağını talep etme yetkisini ifade etmekte olup, kural olarak her borç doğduğu anda muacceldir.
    İİK’nun “İhtiyati Haciz” başlıklı 9’uncu Babında ihtiyati haciz müessesesi düzenlenmiş, ihtiyati haciz koşulları ile ihtiyati haciz kararı verilmesi de İİK’nun 257’nci ve 258’nci maddelerinde açıkça hükme bağlanmıştır. Bu maddelerde, ihtiyati haciz kararının ancak kambiyo senetlerine istinaden verilebileceğine dair bir hüküm bulunmamakta olduğundan, ihtiyati haciz istemine dayanak belgelerin kambiyo senedi vasfı taşımaması nedeniyle istemin reddedilmesi de isabetli değildir.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş, özellikle İİK’nun 257 ve 258’nci maddeleri gözetilip, ibraz edilen delillere göre alacağın varlığı ve muaccel olduğu konusunda kanaat edinilmesi hâlinde ihtiyati haciz isteminin kabul edilmesi, aksi hâlde istemin reddine karar verilmesinden ibarettir. Bu yön gözetilmeden yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.