Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/17703
Karar No: 2018/25132
Karar Tarihi: 22.11.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/17703 Esas 2018/25132 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, iş akdine haklı bir neden olmadan son verildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatları ile işçilik alacaklarının tahsilini talep etmektedir. Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz eden tarafın talebi kabul edilmedi, davacı tarafın temyiz itirazları kabul edilerek karar bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. ve 432. maddeleri
22. Hukuk Dairesi         2017/17703 E.  ,  2018/25132 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, iş akdine haklı bir neden olmadan son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    I- Davalı Temyizi Yönünden,
    Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
    Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam alacak miktarı 354,90 TL olup karar tarihi itibari ile 2.080,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427, 432. maddeleri uyarınca REDDİNE,

    II- Davacı Temyizi Yönünden,
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle temyiz nedenlerine göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarından hareketle davacının haftada 12 saat fazla çalışma yaptığı kabulü ile hesaplama yapılmış, zamlı olduğu gerekçesiyle bordrolarda tahakkuk bulunan aylar dışlanmıştır. Ne var ki, örnekleme yolu ile ücret bodroları incelendiğinde işverence yapılan zamlı ödemenin eksik yapıldığı kanısına varılmıştır. Örneğin, 2012 yılı Temmuz ayına ait ücret bordrosunda 71 saat fazla çalışma için 414,00 TL tahakkuk yapıldığı, ancak bordrodaki ücrete göre 71 saat için ödenmesi gereken fazla çalışma ücretinin 454,352 TL olduğu belirlenmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece tahakkuk bulunduğu gerekçesiyle dışlanan aylara ait ücret bordroları tek tek incelettirilerek zamlı tahakkukun tam olarak yapılıp yapılmadığı belirlenmeli sonucuna göre karar verilmelidir.
    3-Taraflar arasında davacının hafta tatili ücreti alacağının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hizmet süresi boyunca 80 hafta tatili bulunduğu,izin belgesi olarak sunulan dilekçelere göre toplam 64 gün izin kullandığı 16 gün için hafta tatili alacağı bulunduğu kabulü ile hesaplama yapılmış, Mahkemece davadan sonra 703,00 TL ödeme yapıldığı gerekçesiyle bu talep yönünden davanın konusuz kaldığı kabul edilmiştir.
    Hafta tatili dinlenme hakkı anayasal bir hak olup, bu hakkın niteliğine göre toplu olarak kullandırılması kanunen geçerli bir kullandırım sayılamaz. Bu durumda, hafta tatili ücreti alacağının hesaplanmasında, hafta tatilinin toplu kullanılmasına ilişkin belgelerde yazılı izin günlerinden ilgili haftaya (yedişergünlük zaman dilimleri nazara alınarak) denk gelen hafta tatili gününde işçinin dinlendiğinin kabulü gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4- Öte yandan, karar başlığında adi ortaklığın değil, adi ortaklığı oluşturan taraflardan her bir şirketin ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi de doğru bulunmamıştır.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi