12. Ceza Dairesi 2014/19867 E. , 2016/1257 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 12 - 2014/119265
Mahkemesi : Alanya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 19/12/2013
Numarası : 2012/798 - 2013/501
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında açılan davanın reddine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Alanya Belediyesi İmar İşleri Müdürlüğünce düzenlenen 11/02/2008 tarihli yapı durdurma tutanağı ile, mevcut binada ruhsatsız olarak tadilat yapıldığı, duvar ve taşıyıcı sistem üzerinde değişiklikler gerçekleştirildiği tespit edilerek, mühürleme işlemi uygulandığı, tutanağın bir suretinin de sanığa verildiği, adı geçen kurum tarafından 12/06/2008 tarihli yazı ile suç duyurusunda bulunulması üzerine yürütülen soruşturma sonucunda, 20/03/2009 tarihli iddianame ile sanık hakkında “imar kirliliğine neden olma” suçundan dava açıldığı, 14/11/2013 tarihli karar ile sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, mahalli Cumhuriyet savcısının temyizi nedeniyle anılan hükmün kesinleşmediği;
Diğer yandan, 11/02/2008 tarihli yapı durdurma tutanağına konu müdahalelerin gerçekleştirilmesinden sonra, taşınmazdaki mührü bozarak inşai faaliyeti sürdürüp, özel mülkiyete ve belediye tüzel kişiliğine ait iki adet taşınmazı işgal etmesinden dolayı 02/12/2008 tarihli iddianame ile sanık hakkında “hakkı olmayan yere tecavüz” ve “mühür bozma” suçlarından dava açıldığı, anılan davanın yargılaması kapsamında Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce gönderilen 08/07/2010 tarihli cevabi yazı ile, izinsiz müdahalede bulunulan taşınmazın, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu"nun 23/10/1987 tarih ve 3782 sayılı kararı ile sınırları onaylanan Alanya Kalesi 1. derece arkeolojik, doğal, tarihi ve kentsel sit alanını etkileme geçiş alanı kıyı bandı içerisinde kaldığının belirlendiği, mahkemece 16/09/2010 tarihli yazı ile 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan suç duyurusunda bulunulması üzerine yürütülen soruşturma sonucunda da, sanık hakkında inceleme konusu davanın açıldığı anlaşılmakla;
“Hakkı olmayan yere tecavüz” ve “mühür bozma” suçlarından yargılamanın yapıldığı Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/1148 - 2011/302 sayılı dosyası getirtilerek, 11/02/2008 tarihli yapı durdurma tutanağının düzenlenmesinden sonra taşınmaz üzerinde gerçekleştirilen müdahalelerin ve anılan müdahaleler için uygulanan işlemlerin belirlenmesi, suça konu taşınmaza ilişkin olarak Alanya Belediyesi"nde ve Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü"nde mevcut tüm bilgi, belge ve fotoğraflar celp edilip, mümkün olduğu takdirde tutanak tanıkları ile fen, inşaat ve arkeoloji alanlarında uzman bilirkişiler refakate alınmak suretiyle olay yerinde yeniden keşif yapılması, taşınmazın konum olarak nerede bulunduğunun ve tescilli bölge sınırları içerisinde kalıp kalmadığının, 11/02/2008 tarihli yapı durdurma tutanağına ve varlığı saptanan başkaca tutanaklara yansıyan müdahalelerin neler olduğunun, kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları gibi teknik veriler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek ayrı ayrı yapılış zamanlarının tespit edilmesi;
Suçun unsurları tereddütsüz şekilde ortaya konulduktan sonra, “imar kirliliğine neden olma” suçundan yargılamanın yapıldığı Alanya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/186 - 2013/276 sayılı dosyasının akıbeti de araştırılarak sonuca varılması, bu kapsamda, temyiz incelemesi neticesinde, “imar kirliliğine neden olma” suçundan tesis edilen mahkumiyet hükmünün onanarak kesinleşmesi halinde, inceleme konusu dosyada, 11/02/2008 tarihli yapı durdurma tutanağından sonra mühür bozularak müdahalenin sürdürülmesi ve suç tarihi itibariyle Alanya Belediye Başkanlığı bünyesinde koruma uygulama ve denetim bürosu bulunması nedeniyle, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi uyarınca, eylemin niteliği ve suç kastının yoğunluğu dikkate alınarak sanığın mahkumiyetine karar verilmesi;
Alanya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/186 - 2013/276 sayılı dosyasının, bozma ilamı ile mahalline döndüğünün belirlenmesi halinde ise, aralarındaki bağlantı nedeniyle anılan dosya ile inceleme konusu dosya birleştirilerek yargılamanın birlikte yürütülmesi, bu kez, 11/02/2008 tarihli yapı durdurma tutanağına konu müdahalelerden ve bahse konu tutanaktan sonra mühür bozularak sürdürülen inşai faaliyetten dolayı eylemin zincirleme şekilde gerçekleştirildiği kabul edilip, yukarıda açıklanan şekilde belirlenen temel cezada, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca arttırıma gidilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile davanın reddine dair hüküm tesisi kanuna aykırı,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “2010 yılı” şeklinde gösterilmesi,
İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince davanın reddine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.