Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19421
Karar No: 2014/2667
Karar Tarihi: 10.02.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/19421 Esas 2014/2667 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2013/19421 E.  ,  2014/2667 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/09/2013
    NUMARASI : 2011/189-2013/374

    Taraflar arasındaki menfi tespit-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR-

    Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yaptığı icra takibinde, müvekkilinin 15.04.2011 tarihinde dosya borcunu davalıya ödemesine rağmen davalının icra takip işlemlerine devam ederek 10.05.2011 tarihinde müvekkilinin evinde haciz işlemi yaptığını belirterek, müvekkilinin davalıya ödeme tarihi olan 15.04.2011 tarihinden itibaren borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve 5.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkiline toplam 4.000-TL ödendiğini, davacının müvekkiline dosya borcunun tamamının tahsil edildiği şeklinde ibare bulunan belgeyi imzalatmak istemesi üzerine, müvekkilinin bu belge altına 4.000-TL yazarak imzaladığını, ancak davacının bu belgeye ekleme yaparak ""14.000-TL"" miktarın tahsil edildiğini yazdığını, oysa dosya borcunun 14.000-TL olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; takip dosyası borcunun 15.04.2011 tarihi itibarıyla değişen faiz oranının uygulanması halinde 13.582,13-TL, %29 sabit faiz uygulanması halinde 15.083,78-TL olduğu, davacı tarafın ibraz ettiği ve davalı tarafın imzasını kabul ettiği 15.04.2011 tarihli belgede tahrifat yapıldığına dair bulguların olmadığı, belgenin düzenlenme tarihi itibarıyle dava konusu takip dosyası borcunun ödendiği, yapılan ödemeye rağmen icra takibine devam edilmesi ve davacının evinde haciz yapılması nedeniyle davalının kötüniyetli olduğu ve yine dosya borcunun ödenmesine rağmen davacının evinde 10.05.2011 tarihinde haciz yapılarak ev eşyalarının muhafazaya alındığı, İİK"nun 72/3 maddesi gereğince tedbir verilmesine rağmen icra kefili üçüncü kişiden tahsilata devam edildiği, bu nedenle davacının sosyal ve iş çevresinde saygınlığının zedelendiği, bundan dolayı manevi zarar gördüğünün anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile; davacının dava konusu icra takip dosyasında 15.04.2011 tarihi itibarıyle borçlu olmadığının tespitine, dava konusu yapılan alacağın %40"ı oranında hesaplanan 4.400-TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 5.000-TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- a) Davacı tarafın manevi olarak zarara uğradığına ilişkin gerekçe yapılan hususlar manevi tazminat talebinin kabulü için yeterli görülmemiş olduğundan, mahkemece manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    b) Davacı borçluyu dava açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olması halinde İİK"nun 72/5 maddesi uyarınca, davacı borçlu yararına talebi üzerine haksız ve kötüniyetli takip tazminatına hükmedilir.Açıklanan bu husus gözetildiğinde, tazminatın saptanması için icra takip tarihindeki haklılık durumu dikkate alınır. Mahkemece bu yönün gözetilmemiş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. maddenin a bendinde açıklanan nedenlerle davalı yararına oybirliğiyle, 2. maddenin b bendinde açıklanan nedenlerle davalı yararına oyçokluğuyla BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.02.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    - KARŞI OY -

    Dava, takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüyle takipten sonra borcun tamamıyla ödenmesine rağmen aleyhe icrai işlemlere devam eden davalı alacaklının kötüniyetli olduğundan bahisle tazminata hükmedilmiştir.
    Menfi tespit davasındaki kötü niyet tazminatını düzenleyen İİK nun 72/5 maddesinde “…borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir” hükmü yer almaktadır.
    Madde metninde yer alan “kötü niyet” kavramını; icra takibini başlatmayı haksız hale getirecek açık bir belge ve bilgiye rağmen, alacaklının aksi yönde bir tutum takınarak icrai takip başlatması veya buna devam etmesi olarak özetlemek mümkündür.
    Ancak burada alacaklıya izafe edilecek kötü niyet olgusunun “takibin” hangi aşamasına tekabül edeceği büyük önem kazanmaktadır. Bir başka deyişle; haksız ve kötü niyetlilik; “takip talebi” tarihi itibarıyla tespit edilecek bir unsur mu olacak, yoksa “menfi tespit” davasının açılma tarihine kadar devam eden süreç içindeki toplam tutum ve davranışı mı ifade edecek, hususları ilave bir tartışmayı gerekli kılacaktır.
    Özellikle takipte kötü niyet olgusunu belirlerken yalnızca takip talebi anındaki iradeyi değerlendirmekle yetinmeyip, süreç içerisindeki genel tutum ve davranışa bakarak, alacaklının haksız yere borçluyu menfi tespit davası açmak zorunda bırakıp bırakmadığını tespit etmek, hakkaniyete ve usul ekonomisi için getirilmiş bir düzenlemenin amaç ve ruhuna daha uygun düşecektir.
    Olayımızda dosya içinde bulunan ve aksi ispatlanmayan belge içeriğine göre davalı alacaklının takip dosyasına konu alacağının tamamını tahsil ettiği anlaşılmaktadır. O halde, alacağını tamamıyla tahsil eden davalı alacaklının ardı sıra icrai işlemlere devam edip borçlunun ev eşyasına haciz koydurup kefillerden ilave tahsilat yapmaya kalkışması kötüniyetini tartışmasız hale getirmiştir.
    Tüm bu değerlendirmeler doğrultusunda, mahkemenin alacaklı aleyhine hükmettiği kötüniyet tazminatının hukuken isabetli olup, kararın bu yönden onanması gerektiği kanaatiyle aksi yönde tezahür eden sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi