11. Hukuk Dairesi 2015/11765 E. , 2016/9448 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/02/2014 gün ve 2011/436-2014/24 sayılı kararı onayan Daire’nin 14/05/2015 gün ve 2014/10183-2015/6932 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirkette davacı dahil 3 kardeşin ortak olduklarını, davalı şirketin faaliyetlerinin artırılması ve daha verimli hale getirilmesi amacı ile davacı tarafından davalı şirketin yetkili müdürü ..."ya borç para verildiğini, buna karşılık şirket yetkilisinin 28/02/2002 tarihli belge düzenlediğini, 3.950.000 Euro"nun davacıdan tahsil edildiğinin belirtildiğini, belirtilen sürelerde paranın iade edilmediğini, ayrıca 21/06/2002 tarihli belge ile yine davalı şirketin bu borcu kabul ettiğine dair belgenin bulunduğunu, vadesinde ödeme yapılmaması nedeni ile icra takibine girişildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek şimdilik 50.000 Euro alacağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 07/02/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 3.950.000 Euro olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu paranın şirkete verilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, asıl davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince, tavzih talebinin reddine dair kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizce davalı vekilinin asıl karara, davacı vekilinin ise tavzih isteminin reddi kararına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilerek onanmıştır.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dava, şirkete borç olarak verildiği iddia olunan paranın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili karar düzeltme aşamasında mahkemeye verdiği 31.10.2016 havale tarihli dilekçesi ekinde yer alan ve aslı mahkeme kasasına alınan 21.06.2002 tarihli belge ile davacı tarafından “dava konusu borcun gerçekte bulunmadığının, müvekkili şirket ile şirket yetkilisi ..."nın ibra edildiğinin” beyan edildiğini ve yargılama sırasısında ileri sürülmemekle birlikte söz konusu belgenin borcu sona erdiren belge mahiyetinde olduğunu ileri sürmüştür.
Davacı vekili, davalı vekilince yargılama sırasında ileri sürülmeyen yeni bir belge ibraz edildiğini UYAP sisteminden öğrendiklerini, yargılama bittikten sonra yeni delil ileri sürülemeyeceğini, savunmanın genişletilmesine muvafakatları olmadığını, ibra edilen belgedeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek anılan belgeye karşı koymuştur.
Davalı vekilince sunulan 31.10.2016 havale tarihli dilekçesi ekinde yer alan ve aslı mahkeme kasasına alınan 21.06.2002 tarihli belge içeriğinde “...ortağı olduğum ... Boya ve Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti"nin imza yetkilisinin imzası ile aldığım 28.02.2002 ve 21.06.2002 tarihli belgelerde 3.950.000 EURO alacağım olduğu beyan edilmişse de bu belgeler karşılıksızdır. Bildirilen bedeli hiç vermedim. Şirketi ve imza yetkilisi ..."yı ibra ederim. 21.06.2002, Beyan ve ibra eden: ...-İMZA...” ibareleri yer almaktadır.
Her ne kadar yargılama sırasında ibraz edilmeyen belgeler temyiz aşamasında nazara alınamayacak ise de alacağın tamamen veya kısmen ortadan kalkması sonucunu doğuran, borcu ortadan kaldıran, borcu söndüren bir hususun yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olması karşısında mahkemece, davalı vekilinin ibraz ettiği ve mahkeme kasasına alınan belgenin borcu sona erdiren belge niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi için kararın bozulması gerektiğinden davalı vekilinin karar düzeltme istemi yerinde görülmekle Dairemizin onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
2-Yukarıda açıklanan bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin uyuşmazlığın esasına yönelik diğer karar düzeltme itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15.05.2015 günlü, 2014/10183 Esas 2015/6932 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz başvuru, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 08/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.