18. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8560 Karar No: 2020/6626 Karar Tarihi: 08.06.2020
Yaralama - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/8560 Esas 2020/6626 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, polis memurlarına kendisi ile trafik kazasına karışan diğer aracın içerisinde bulunan müştekilerin kendisini darp ettiklerini, kimliğini ve 2000 TL parasını aldıklarını söyleyerek iftira suçunu oluşturduğu gerekçesiyle mahkum edilmiştir. Ayrıca, yaralama ve hakaret suçlarından da mahkum olmuştur. Yüksek mahkeme ise yaralama ve hakaret suçlarında verilen hükümlerin onaylanmasına karar vermiştir ancak iftira suçuyla ilgili hükmü bozmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri TCK'nın 267/1. maddesi (İftira) ve yaralama ve hakaret suçlarına ilişkin kanun maddeleri belirtilmemiştir.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1- Sanığa yükletilen yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından, sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2- Hakaret suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir. İhbar veya şikayet sonucu ilgili kişi hakkında soruşturmaya başlanması gerekmemektedir. Suç yetkili makama ihbar veya şikayetin yapılması anında tamamlanmaktadır. Sanığın kısa bir süre sonra bu ihbarından vazgeçip suçunu ikrar etmesi halinde dahi, icra hareketleri ve suç tamamlandığından yalnıza etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.
Bu açıklamalar ışığında, sanığın polis memurlarına, kendisi ile trafik kazasına karışan diğer aracın içerisinde bulunan müştekiler ... ve ...’un araçtan inerek kendisini darp ettiklerini, kimliğini ve 2000 TL parasını aldıklarını söyleyerek ihbarda bulunduğu ve bu hususun 19/11/2014 tarihli tutanağa geçirildikten sonra emniyette alınan ifadesinde müştekilerin kimliğini kaza tespit tutanağı için istediklerini ve kendisinin rızasıyla verdiğini ayrıca müştekilerin, 2000 TL parasını almadıklarını beyan etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın eyleminin, yasal unsurları itibariyle TCK"nın 267/1. maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturduğu gözetilmeden, hakaret suçundan mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.