Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/675
Karar No: 2020/3391
Karar Tarihi: 03.11.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/675 Esas 2020/3391 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2019/675 E.  ,  2020/3391 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen 2010/3 esas sayılı davada tazminat, birleşen 2012/94 esas sayılı davada kooperatif davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davada davalı ... yönünden davanın reddine, davalı kooperatif yönünden asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma gün ve saatinde taraflar adına çıkartılan davetiyenin tebliğine rağmen duruşmaya gelen olmadığından temyiz incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl davada davacı vekili, müvekklinin 32 numaralı (eski 35) daire yönünden davalı kooperatif üyesi olduğunu, kooperatife borcu bulunmadığını, buna rağmen 32 numaralı (eski 35) dairenin davalı ... adına tapuda kaydedildiğini, adı geçen davalının daireyi haksız olarak kullandığını ve ecrimisil ödemesi gerektiğini ileri sürerek, ferdileşme yapılmamış ise bu dairenin davacıya ait olduğunun tespitine, yapılmış ise 32 numaralı dairenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, 5.000,00 TL ecrimisilin davalı ..."den tahsiline, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde 65.000,00 TL tazminatın davalı Kooperatif"ten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 11.05.2011 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 20.000,00 TL arttırarak, 90.000,00 TL"nin davalı kooperatif"ten tahsilini istemiştir.
    Davalı kooperatif vekili, davacının 32 numaralı daireye isabet eden üyeliğinden ihraç edildiğini, ihraç kararının iptali için açtığı davanın rededildiğini, davacı yerine bu daire için üye alınan diğer davalının tüm borçlarını ödediğini, bu nedenle dairenin tapusunun bu davalıya devredildiğini, davacının talebinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., dava konusu daireyi ve üyeliği bedelini ödeyerek devraldığını, davacının talebinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen (Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2010/3 E. sayılı) davada davacı vekili, müvekkilinin 41 numaralı (eski 44) daire yönünden davalı kooperatif üyesi olduğunu, üye olurken iki adet barter çeki verdiğini ve kooperatife borcu bulunmadığını, ancak buna rağmen davalı kooperatifin 09.05.2006 tarihli ihtarname ile müvekkilinin 41.970,00 TL borçlu olduğunu ve ödenmesi gerektiğini bildirdiğini, davacının ayrıca davalı tarafça ibra edildiğini, buna dair kararların mevcut olduğunu, davalının talebinin haksız olduğunu, dairenin davacıya teslim edilmemesi ve tapuda devrinin yapılmaması nedeniyle daireyi kullanamadığını, bu nedenle maddi zararı bulunduğunu ileri sürerek, ferdileşme yapılmamış ise bu dairenin davacıya ait olduğunun tespitine, yapılmış ise 41 numaralı dairenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bu talebin kabul edilmemesi halinde 65.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 11.05.2011 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 25.000,00 TL arttırarak, 90.000,00 TL"nin tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının 41 numaralı daire isabet eden üyeliğine ait aidat borçları bulunduğunu, bunları ödemediğini, bu nedenle ihraç işlemlerinin devam ettiğini, davacının verdiği barter çeklerinin para yerine geçmediğini, barter şirketleri arasında geçerli olduğunu, üye olmak ile kooperatiften daire satın almanın faklı olduğunu, davacının her üye gibi aidat borçlarını ödemekle yükümlü olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen (İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/94 E. sayılı) davada davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifteki 32 (eski 35) numaralı dairedeki üyeliğinin iptaline ilişkin 22.03.2007 tarih ve 38 sayılı yönetim kurulu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın iptalini, üye olduğunun tespiti ile dava koperatifteki 32(eski 35) ve 41(eski 44) numaralı daire üyeliklerine ilişkin toplam borç miktarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkili kooperatifteki üç üyeliğinin birini devretmesi ile bunun ikiye düştüğünü, davacının olağan ve olağanüstü genel kurullarda alınmasına karar verilen aidat borçlarını ve banka kredi borçlarını ödemediğini, iki üyeliğinden 30.11.2006 tarihi itibariyle 83.488,00 TL borcu bulunduğunu, davacının borçlarını ısrarla ödememesi üzerine iki üyeliğinin birden düşürülmesi yerine 32 numaralı üyeliğinin iptal edilip buna isabet eden dairenin satılarak yeni kişinin üye alınması, elde edilen gelir ile davacının borçlarının karşılanması, kalan borcu olursa bunun da 41 numaralı üyeliğine aktarılması amacıyla dava konusu kararın alındığını, bu kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının üyeliği devralırken verdiğini iddia ettiği iki adet barter çekinin aslında kendisi tarafından verilmediğini, ayrıca para yerine geçmediğini ve barter şirketleri arasında geçerli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, asıl davada davalı ... yönünden davanın reddine, davalı Kooperatif yönünden asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen karar asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 05.07.2017 tarihli ve 2015/9372 E, 2017/2015 K. sayılı ilamı ile HMK"nın 184 ve 186. maddeleri hükümlerine aykırı olarak davalı Kooperatif vekilinin mazereti hakkında bir karar verilmeksizin ve herhangi bir uyarıda bulunulmadan sözlü yargılamaya geçilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre asıl davada ve birleşen 2010/3 sayılı dosyada, davalı ... aleyhine açılan ecrimisil ve tapu iptal davalarının reddine, 90.000,00 TL"nin kabulü ile dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınıp davacıya verilmesine, birleşen 2012/94 sayılı dava yönünden davalı kooperatif adına olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile bu dairenin davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur.(HMK m.50) Bu durumda, davanın ölen tarafın mirasçıları tarafından ya da onlara karşı yürütülmesi, bu nedenle davadan usulen haberdar edilmeleri ve hükmün de mirasçılar hakkında verilmesi gerekir. Bu husus dava şartı olduğundan (HMK m. 114/1-d) mahkemece re"sen gözetilmesi zorunludur.
    Davacı ...’in 03.08.2016 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır. Mahkemece, ölen davacının mirasçılarının davaya dahil edilerek bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan ölü kişiye yönelik davanın sürdürülerek sonuçlandırılması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma nedenine göre asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi