15. Ceza Dairesi 2015/6433 E. , 2018/5054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : 1- TCK"nın 157/1, 35, 52/2-4, 53/1 ve 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK"nın 268/1 yollamasıyla 267/1, 269/2, 53/1 ve
58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın, dolandırıcılık ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, kendisini hayırsever bir şahıs olarak tanıtarak yardımda bulunacağı vaadiyle katılan ..."na ulaştığı, katılana 1.500 dolar vereceğini söyleyip para üstü olarak 600 TL"yi kendisine vermesini istediği, bunun üzerine katılanın 600 TL"yi bulmak için sanıktan ayrıldığı, daha sonra sanıkla buluşmak üzere anlaştıkları hastaneye yanında patronu da bulunduğu halde gittiği, katılanın yanında patronuyla gelmesinden rahatsız olan sanığın bir bahaneyle yanlarından ayrılıp kaçtığı, katılanın durumdan şüphelenerek hastane civarında sanığı aramaya başladığı, biraz ileride sanığı yakalaması üzerine aralarında kavga çıktığı, bu olayın polise intikal etmesi üzerine polisin sanığı ve katılanı karakola getirdiği, sanığın polise kendisini ... olarak tanıttığı ve bu isimle hakkında adli rapor ve olay tutanağı düzenlendiği, daha sonra sanığın gerçek kimlik bilgilerini açıkladığı, ayrıca sanığın yapılan üst aramasında çeşitli ülkelere ait olup efektif satış değeri bulunmayan paraların ele geçirildiği, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1- Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"u ile Bazı Kanunlar"da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanığın tekerrüre esas alınan Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/75 esas, 2008/760 karar sayılı ilamına konu hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesi gereğince, uzlaşma kapsamına giren bir suçun bu kapsamda olmayan başka bir suçla birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanmasının münkün olmadığı; ancak, somut olayda; dolandırıcılık suçu ile başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun birlikte işlenmediğinin anlaşılması karşısında, sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 04/07/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.