Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/399 Esas 2017/7136 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/399
Karar No: 2017/7136
Karar Tarihi: 15.05.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/399 Esas 2017/7136 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/399 E.  ,  2017/7136 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, İstanbul Gümrük Müdürlüğü personeli olarak görev yapan davalıya yapılan sosyal yardım ödemelerinden mevzuat gereğince kesilmesi gereken gelir ve damga vergisinin eksik kesildiğini ve böylece davalıya fazla ödeme yapıldığını, davalının yapılan tebligata rağmen bu tutarı ödemekten kaçındığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 4.073,32 TL hazine alacağının ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacı idarenin dava konusu bedeli davalı adına Vergi Dairesi"ne yatırıldığı hususunun ispatlanamadığı, dolayısıyla davalının davacı aleyhine zenginleşmenin söz konusu olmadığı, davacı idarenin vergi tarh ve tahsil yetkisinin de bulunmadığı gerekçesi ile davacının davasının aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu alacak, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle (4.073,32 TL) davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir.
    Dava konusu fazla ödemenin, idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
    TBK. m.77/1"e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80"de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir.
    Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.
    Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır.
    HGK"nun 05.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E.-1984/997 K.sayılı kararı ile herhangi bir salt tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından BK"nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır.
    Öyle ise, mahkemece; bu ilkeler uyarınca, ödemenin şart tasarrufa dayanmadığı gözönüne alınarak, davacının davaya konu eksik vergi kesintisi nedeniyle davalıya yaptığı fazla ödeme miktarına ilişkin dava açmakta hukuki yararı bulunduğu belirlenmekle hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine ilişkin karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.